13. Hukuk Dairesi 2015/25772 E. , 2018/911 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
13. Hukuk Dairesi 2015/25772 E. , 2018/911 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat asıl davada, davalıların vekilliğini üstlendiğini ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalıların avukatlık ücretini talep etmesine rağmen ödemediklerini, kendisine küçük davaları verdiklerini ve ileride daha büyük davaların açılması için kendisine yetki vereceklerini söyleyerek oyaladıklarını, haricen yaptığı araştırmada ise başka bir avukata vekalet verdiklerini öğrendiğini, ücretlerinin ödenmemesi ve başka bir avukata vekâlet verilmesi nedeniyle haklı olarak istifa ettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davanın reddini dilemişler, karşı davada ise davacı avukatın istifası nedeniyle uğradıkları zarara karşılık olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın ise verilen kesin süreye rağmen eksik harcın yatırılmamış olması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava, haklı istifa nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının üstlendiği işleri, taraflar arasında akdedilen ücret sözleşmeleri, Avukatlık Kanunu ve tabi olduğu meslek etik kurallarına uygun olarak özenle takip etme ve sonuçlandırma borç ve yükümlülüğü bulunduğu, davalıların tüm işlerinin davacıya verilmemesi ya da bir kısım işlerin takibinde başka bir avukatın yetkilendirilmesinin, davacıya takibini üstlendiği işlerden çekilme hak ve yetkisi vermediği, hal böyle olunca davacı tarafça haklı bir neden olmaksızın istifa edildiğinden herhangi bir vekalet ücreti alacağı talebi de söz konusu olamayacağı gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, davacı dava dilekçesinde istifa nedeni olarak hem avukatlık ücretinin ödenmemesi hem de davalıların başka bir avukata vekâlet vermiş olması sebeplerini ileri sürmüştür. O halde mahkemece, davacının dava dilekçesinde saydığı istifa nedenleri değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat asıl davada, davalıların vekilliğini üstlendiğini ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalıların avukatlık ücretini talep etmesine rağmen ödemediklerini, kendisine küçük davaları verdiklerini ve ileride daha büyük davaların açılması için kendisine yetki vereceklerini söyleyerek oyaladıklarını, haricen yaptığı araştırmada ise başka bir avukata vekalet verdiklerini öğrendiğini, ücretlerinin ödenmemesi ve başka bir avukata vekâlet verilmesi nedeniyle haklı olarak istifa ettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davanın reddini dilemişler, karşı davada ise davacı avukatın istifası nedeniyle uğradıkları zarara karşılık olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın ise verilen kesin süreye rağmen eksik harcın yatırılmamış olması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava, haklı istifa nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının üstlendiği işleri, taraflar arasında akdedilen ücret sözleşmeleri, Avukatlık Kanunu ve tabi olduğu meslek etik kurallarına uygun olarak özenle takip etme ve sonuçlandırma borç ve yükümlülüğü bulunduğu, davalıların tüm işlerinin davacıya verilmemesi ya da bir kısım işlerin takibinde başka bir avukatın yetkilendirilmesinin, davacıya takibini üstlendiği işlerden çekilme hak ve yetkisi vermediği, hal böyle olunca davacı tarafça haklı bir neden olmaksızın istifa edildiğinden herhangi bir vekalet ücreti alacağı talebi de söz konusu olamayacağı gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, davacı dava dilekçesinde istifa nedeni olarak hem avukatlık ücretinin ödenmemesi hem de davalıların başka bir avukata vekâlet vermiş olması sebeplerini ileri sürmüştür. O halde mahkemece, davacının dava dilekçesinde saydığı istifa nedenleri değerlendirilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.