13. Hukuk Dairesi 2015/31968 E. , 2018/425 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı kurum ile şirketlerinin sağlık hizmetleri satın alma sözleşmesi akdettiğini, davalı kurumun 14.12.2012 tarihinde 39.665,44 TL asıl alacak 6.732,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 46.397,55 TL kesinti yaptığını, kuruma yazılan yazıya verilen cevapta, kurumları hastanesinde çalışan doktor....ın tıp merkezinde muayene olmadığı halde ilaç kullanım raporu düzenlemesi sebebiyle vaka başı muayene ücreti fatura edilmesi sebebiyle 298,08 TL ve bu ilaç kullanım raporlarına istinaden yazılan reçeteler karşılığında sigortalıların bilgisi dışında alınan ilaç bedeli olan 39.665,44 TL'nin sözleşmenin 10.1 ve 10.2 maddesi gereği hakedişlerden kesinti yapıldığının bildirildiğini, söz konusu kurum çalışanları doktorlarının bir hastayı gerçekten muayene edip etmediğinin tespit edilmesinin mümkün olmadığını, kaldı ki davalının iddia edilen eylemler ile ilgili somut delili bulunmadığını,bu nedenle vaka başı muayene ücreti olarak kesinti yapılan 298,08 TL tutarındaki kesintinin iptalinin gerektiğini, sözleşmenin 10.1 maddesi gereği kesinti yapılabilmesi için şirketlerine yersiz ödeme yapılması gerektiğini ancak kurumun bahsettiği ilaç bedellerinin hastanelerine değil ecanelere yapıldığını,sırf iddia konusu reçetelerin hastane doktorlarından biri tarafından düzenlenmiş olması sebebiyle ilaç bedellerinin tahsilinin kendilerinden istenemeyeceğini, kuruma başvuruda bulunduklarını ve 18.668,39 TL'lik kısmın iade edildiğini ancak bakiyeye ilişkin taleplerinin reddedildiğini beyan ederek 46.695,63 TL tutarındaki kesintinin iptaline, borçlu olmadıklarının tespitine, yapılan kesintinin kesinti tarihi olan 14.12.2012 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davacının davasının kabulü ile, davalı kurumun davacıdan yaptığı 46.695,63 TL lik kesinti işleminin iptali ile davacının bu miktar için davalıya borçlu olmadığının tespitine,davacıdan kesilen ve iade edilmeyen 28.027,24 TL nin kesinti tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine' karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-Davacı dava dilekçesinde davalı kurum tarafından yapılan haksız kesintinin kesinti tarihi olan 14.12.2012 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte isteridatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkeme ise hükümde; davacıdan kesilen ve iade edilmeyen 28.027,24 TL'nin kesinti tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde hüküm kurmuş ve faizin türü yönünden hata yapmıştır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK'nun 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, davalının tüm temyiz itirazının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 3. bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının hüküm başlıklı bölümünün 3.bendinde yer alan ''Davacıdan kesilen ve iade edilmeyen 28.027,24 TL nin kesinti tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine'' sözlerinin ''davacıdan kesilen ve iade edilmeyen 28.027,24 TL nin kesinti tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine'' şeklinde düzeltilmesine, mahkeme kararının bu şekilde düzeltilerek ONANMASINA, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2015/31968 E. , 2018/425 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat