13. Hukuk Dairesi 2016/28561 E. , 2019/11631 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
13. Hukuk Dairesi 2016/28561 E. , 2019/11631 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat olduğunu, davalı adına ... Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/332 Esas sayılı dosyası ile ... Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davada davanın kabul edilerek 1.420.623,00 TL tazminatın ... Belediye Başkanlığından tazminine hükmedildiğini, mahkeme kararının Anadolu 23. İcra Dairesi'nin 2013/23574 Esas sayılı dosyasıyla icra takibine konulduğunu, davalı ile davanın takibi için dava değerinin %15 miktarınca ve icra dosyasının takibi için anapara, faiz toplam alacağın %10 miktarınca vekalet ücreti ödenmesi konusunda anlaşıldığını, ancak davalının bu bedelleri ödemediğini, davalı ile anlaşılmış olmasına rağmen vekalet ücreti ödenmediği gibi ... Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/332 Esas ve 2012/861 Karar sayılı davanın borçlusu ... Belediye Başkanlığı ile şifahi olarak anlaştığını belirterek davalının 390.800,00 TL vekalet ücretini ödemediğinden şimdilik 319.000,00 TL vekalet ücreti alacağının yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 319.000,00 TL avukatlık ücret alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26/1. maddeside “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmünü içermektedir. Bu ilke gereği hâkimin talep edilenin dışında, talep edilenin fazlasına ve farklı bir şeye karar veremez. Talep edilenden fazla ve talep edilenden farklı bir şeye karar verememe, dilekçenin talep sonucu kısmı ile verilen hükmün sonuç kısmının karşılaştırılması suretiyle tespit edilir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı 390.800,00 TL vekalet ücreti alacağının şimdilik 319.000,00 TL’sini talep etmiştir. Mahkemece, Avukatlık Kanunu'nun 163. ve 164. Maddeleri kapsamında değeri para ile ölçülebilen alacaklarda ücret sözleşmesi bulunmaması halinde davanın kazanılan bölümü için ilamın kesinleştiği tarihteki dava değeri üzerinden %10-%20 arasındaki bir miktarın avukatlık ücreti olarak belirleneceği düzenlendiğini, dava ve takip konusu alacak miktarları toplamı üzerinden %15 oranında hesaplanan miktar olan 443.031,65 TL'nin hükme esas alınması gerektiğini, davacının dava dilekçesinde 319.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte talep ettiği dikkate alınarak talebiyle bağlı olmak üzere davacının 319.000,00 TL avukatlık ücret alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Bu durumda davacı vekilinin toplam talebi fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu miktar 390.800,00 TL vekalet ücreti iken mahkeme gerekçesinde bilirkişi raporunda alacak miktarları üzerinden hesaplanan vekalet ücreti alacağının 443.031,65 TL'nin hükme esas alınması gerektiği belirtilmekle davacının dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarının saklı tuttuğu miktarı aşarak taleple bağlılık ilkesine aykırı olacak şekilde karar verilmiş olması hatalı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat olduğunu, davalı adına ... Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/332 Esas sayılı dosyası ile ... Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davada davanın kabul edilerek 1.420.623,00 TL tazminatın ... Belediye Başkanlığından tazminine hükmedildiğini, mahkeme kararının Anadolu 23. İcra Dairesi'nin 2013/23574 Esas sayılı dosyasıyla icra takibine konulduğunu, davalı ile davanın takibi için dava değerinin %15 miktarınca ve icra dosyasının takibi için anapara, faiz toplam alacağın %10 miktarınca vekalet ücreti ödenmesi konusunda anlaşıldığını, ancak davalının bu bedelleri ödemediğini, davalı ile anlaşılmış olmasına rağmen vekalet ücreti ödenmediği gibi ... Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/332 Esas ve 2012/861 Karar sayılı davanın borçlusu ... Belediye Başkanlığı ile şifahi olarak anlaştığını belirterek davalının 390.800,00 TL vekalet ücretini ödemediğinden şimdilik 319.000,00 TL vekalet ücreti alacağının yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 319.000,00 TL avukatlık ücret alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26/1. maddeside “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmünü içermektedir. Bu ilke gereği hâkimin talep edilenin dışında, talep edilenin fazlasına ve farklı bir şeye karar veremez. Talep edilenden fazla ve talep edilenden farklı bir şeye karar verememe, dilekçenin talep sonucu kısmı ile verilen hükmün sonuç kısmının karşılaştırılması suretiyle tespit edilir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı 390.800,00 TL vekalet ücreti alacağının şimdilik 319.000,00 TL’sini talep etmiştir. Mahkemece, Avukatlık Kanunu'nun 163. ve 164. Maddeleri kapsamında değeri para ile ölçülebilen alacaklarda ücret sözleşmesi bulunmaması halinde davanın kazanılan bölümü için ilamın kesinleştiği tarihteki dava değeri üzerinden %10-%20 arasındaki bir miktarın avukatlık ücreti olarak belirleneceği düzenlendiğini, dava ve takip konusu alacak miktarları toplamı üzerinden %15 oranında hesaplanan miktar olan 443.031,65 TL'nin hükme esas alınması gerektiğini, davacının dava dilekçesinde 319.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte talep ettiği dikkate alınarak talebiyle bağlı olmak üzere davacının 319.000,00 TL avukatlık ücret alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Bu durumda davacı vekilinin toplam talebi fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu miktar 390.800,00 TL vekalet ücreti iken mahkeme gerekçesinde bilirkişi raporunda alacak miktarları üzerinden hesaplanan vekalet ücreti alacağının 443.031,65 TL'nin hükme esas alınması gerektiği belirtilmekle davacının dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarının saklı tuttuğu miktarı aşarak taleple bağlılık ilkesine aykırı olacak şekilde karar verilmiş olması hatalı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.