1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

13. Hukuk Dairesi 2016/17052 E. , 2019/10120 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
13. Hukuk Dairesi 2016/17052 E. , 2019/10120 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm davalı avukatınca süresi içinde ve duruşmalı temyiz edilmiş ise de, dava miktar itibariyle duruşmaya tabi olmadığından bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı borçlu hakkında ... 1. İcra Dairesi'nin 2013/514 Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın kaldırılması talebi ile ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/99 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, dava sonucunda itirazın kaldırılmasına karar verildiğini, kararın temyizi üzerine verilen kararın Yargıtayca bozulduğunu, takip dayanağının 26.09.2009 tarihli avukatlık sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmede davalının açılacak dava karşılığında tarafının 9.000,00 TL avukatlık ücretinin dava sonuçlandığında ödeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğini, vekil olarak ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görev aldığını, yargılama süreci boyunca üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirdiğini, davalının muaccel hale gelen vekalet ücretini ödemediğini, borca itirazının yerinde olmadığını belirterek, davalının borca itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalı borçlunun ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2013/514 Esas sayılı takip dosyasındaki borca itirazının iptali ile takibin devamına, takibe konu asıl alacağın %20'si nispetinde icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda davacı avukat, vekalet ücreti talebiyle eldeki davayı açmıştır. Vekalet akdi 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa kapsamına alınmış olup, davada Tüketici Mahkemesi görevlidir. Nitekim bu husus 6502 sayılı yasanın geçici 1. maddesiyle çözüme bağlanmış durumdadır. Mahkemece, davanın 6502 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 12.06.2014 tarihinde açıldığı ve bu bağlamda davaya bakmanın tüketici mahkemesinin görev alanına girdiği anlaşılmaktadır. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Mahkemece, davaya tüketici mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmek suretiyle uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın Asliye Hukuk Mahkemesi olarak görülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.