1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

13. Hukuk Dairesi 2016/15091 E. , 2019/7454 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
13. Hukuk Dairesi 2016/15091 E. , 2019/7454 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R AR
Davacı, davalı ... İnşaat Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti. ile arasında 06.07.2009 tarihinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, satış bedelinin 97.500,00 TL'sinin nakit ödendiğini, 22.500,00 TL'sinin senede dayalı olarak 80.000,00 TL'sinin davalı ...Ş. Garajlar Şubesi'nden kredi kullanılarak ödendiğini, satıcı inşaat firmasına ve bankaya karşı edimlerin yerine getirildiğini, bankanın Doğuşpark Projesi'nin finansörü olduğunu, konut projesi içerisindeki sosyal tesisler, yol, kanalizasyon, ortak yürüme yolları, yeşil alanların kullanılabilir durumda olmadığını, ... suyu drenajı ve gerekli yalıtımların yapılmadığını, otoparkların her yağmurda sular altında kalarak çamur içinde olup, sosyal tesislerin, ortak alanların, çevre düzenlemesinin tamamlanmamış ve aydınlatmaların eksik olduğunu, satıcı davalıya sorumlulukların yerine getirilmesi için ... 5. Noterliği'nin 28.06.2012 tarihli ihtarname gönderildiğini, 19.01.2013 tarihli site olağan genel kurul toplantısında 2.050.000,00 TL genel eksik iş tespit edildiğini, seçimlik haklardan ayıp oranında indirim istediğini bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla konuttaki eksik işler bedelinin hesaplanarak satış bedeli üzerinden 1.200,00 TL indirim yapılmasına karar verilmesini istemiş, 27.07.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 13.800,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı ...Ş. davanın reddini dilemiş, davalı ... İnşaat Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti. ise davaya herhangi bir cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalı ...Ş. aleyhinde açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ... İnşaat Taahhüt San. Tic. Ltd. Şti. aleyhinde açılan davanın kabulü ile 1.200,00 TL'nin 17.02.2014 dava tarihinden, 13.800,00 TL'nin 14.07.2015 ıslah tarihinden yürütülecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı banka ile imzaladığı konut finansman sözleşmesine göre kullandığı kredi ile davalı şirketten daire satın aldığını, yüklenicinin inşaa ettiği taşınmazın ortak alanlarıda eksik işlerin olduğunu belirterek ayıp oranında indirime karar verilmesini istemiş,davalı banka davacının kullandığı kredinin bağlı kredi olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, ortak alanlarda eksik imalatlar bulunduğunu davacının bedel indirimi tercih hakkını kullanabileceğini, dava konusu taşınmazın satış bedeline göre 15.000,00 TL değer kaybı olacağını, diğer davalı ...Ş.'den kullanılan kredinin bağlı kredi olmadığını, konut kredisi sözleşme şartları ve satış vaadi sözleşmesine göre banka ve yüklenici satıcının yükümlülüklerinin ayrı ayrı düzenlendiğini, ayıplı mal nedeniyle bedel indiriminden yüklenici satıcının tek başına sorumlu olacağı gerekçesiyle davanın ... A.Ş. yönünden pasif husumet nedeniyle reddine, ... İnşaat Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan; 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 10/5 ve 10/B-9. fıkrasında, '... kredi veren konut finansmanı kuruluşu, krediyi belirli bir konutun satın alınması ya da belirli bir satıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda, konutun hiç ya da zamanında teslim edilmemesi halinde kredi veren, satıcı ile birlikte tüketiciye karşı kullandırılan kredi miktarı kadar müteselsilen sorumlu olacağı' hükme bağlanmış, ayrıca Yasanın 4/3 maddesinde (Değişik üçüncü fıkra: 21/2/2007-5582/22 md.) 'İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu teslim tarihinden itibaren 1 yıl süre ve kullandırdığı kredi miktarı ile sınırlıdır. Konut finansmanı kuruluşları tarafından 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre verilen kredilerin devrolması halinde dahi, kredi veren konut finansmanı kuruluşunun sorumluluğu devam eder. Krediyi devralan kuruluş bu madde kapsamında sorumlu olmaz. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.' hükmüne yer verilerek kredi verenin sorumluluğunun esasları düzenlenmiştir.
Somut olayda, davalı şirket ile davalı banka arasında davaya konu proje için protokol akdedilmiş olduğu ve müteahhitten protokol kapsamında bankaya davacının muhtemel borçlarına karşılık garantör taahhütnamesi verdiği, müteahhit ile davacı arasında akdedilmiş olan satış vaadi sözleşmesinin 26.maddesinde de daire bedelinin 80.000,00 TL’sinin kredi ile ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Davalı banka,mahkemenin davacıya kullandırılan kredinin niteliğine ilişkin müzekkeresine 03.11.2015 tarihli dilekçe ile davalı şirket ile yapılan sözleşmenin bağlı kredi olduğunu bildirmiştir.Bu durumda, davalı inşaat şirketinden taşınmaz satın alan davacıya davalı banka tarafından kullandırılan kredinin niteliği itibariyle bağlı kredi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Yasanın 10/5 ve 10/B-9. maddesi gereğince bağlı kredi kullandıran davalı bankada, ortak alanlardaki eksik imalattan satıcı şirketle birlikte davacıya karşı müteselsilen sorumludur. Bu durumda, ayıp oranında indirim hakkını kullandığı anlaşılan davacının kullandırılan kredi miktarı ile sınırlı olarak bankanın sorumlu olduğu kabul edilerek sonucuna uygun karar verilmelidir. Mahkemenin bu yönleri gözardı ederek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.