13. Hukuk Dairesi 2016/18987 E. , 2019/6704 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/18987 E. , 2019/6704 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı,... plakalı aracının satışı için davalıya ... 2. Noterliğinde 31/03/2009 tarihli vekaletname verdiğini, davalının bu vekaletnameye dayanarak aracı 04/08/2009 tarihinde 12.700 TL bedelle ... Noterliğinde yaptığı araç satış sözleşmesi ile dava dışı ... ...’ya satmasına rağmen bedeli davacıya ödemediği için hakkında... 2.İcra Müdürlüğü'nün 2010/6825 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe yapılan itirazın iptali ile davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı galericilik işiyle uğraştığını,davacının dava konusu aracın satılması amacıyla araba alım-satımı işiyle uğraşan aralarında kendisinin de olduğu birden fazla kişiye verdiği vekaletnameyi sunmuş olsa da, aracı davacıdan değil Hakan ...’den 11.04.2009 tarihli satış senedi ile bedelini ödeyerek aldığını, ...’nin ise aynı aracı ... adlı kişiden 30.03.2009 tarihinde satın aldığını belirterek davanın reddi,davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, vekalet yoluyla satışı gerçekleştirilen araç bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Davacı, 31/03/2009 tarihli noterde düzenlenen vekaletname ile davalı ...’nun da aralarında bulunduğu bir kısım kişiyi aracının satışı yönünde yetkilendirmiş, davalı ...’nun bu yetkiye dayanarak 04.08.2009 tarihinde aracı dava dışı ... ...'ya satmış olduğu görülmüştür. Mahkemece, '31/03/2009 tarihli belge esasen vekalet sözleşmesini tek başına ispatlamaya yeterli olmasa da vekil atanan davalının davacı adına vekaleten hareket ettiği ve satış bedelini aldığı anlaşılmaktadır. Ancak dinlenen tanık beyanlarından da açıkça anlaşılacağı gibi davacı aracını ev almak üzere peşinat olarak ... isimli kişiye haricen satmış, bu kişi tarafından da Hakkı ... isimli galericiye haricen satılmış ve sonrasında da en son alıcıya araç devrolunmuştur. Araç satışlarında galericilik yapanlara satış halinde resmi satış yapılmayıp aracın gerçek alıcıya satışında kullanılmak üzere yetki belgesi düzenlenerek galericilik yapan kişilere verilmesi uygulaması bulunmaktadır. Bu yetki belgesinin verilmiş olması araç bedelinin de bir şekilde tahsil edilmiş olduğunu gösterir. Yine davacının davalı dışında bir çok kişiye de bu yetkiyi vermiş olması bu yönde uygulama yapılmış olduğunu göstergesidir. Davacının daire satışında yaşadığı problem nedeniyle bu yola başvurduğu tanık beyanlarında da yer almaktadır. Tüm bu nedenlerle taraflar arasında gerçek bir vekalet sözleşmesi ilişkisi kurulmadığı ve araç satış bedelinin davacı adına tahsil edilmemiş olduğu kabul edilerek bu kabul doğrultusunda yerinde olmayan davanın reddine' şeklinde karar verilmiştir. Dava, hukuki niteliği bakımından TBK. md.508., mülga B.K.md. 392/1’ine dayanan vekilin hesap verme yükümlülüğüne ilişkin olup, Borçlar Kanununun 392. maddesi hükmünce, vekil yaptığı iş sırasında vekil edeninin üzerine geçen bütün haklarını ödeme, vekil edeninin adına veya yararına yaptığı tüm işlerden dolayı hesap verme zorunluluğundadır. Hesap verme borcu hukuksal nitelikçe bir yapma borcudur. Davalı vekaleten işlem yaptığı satışta satış bedelinden sorumlu olduğu kadar, adına hareket ettiği davacının zararına satış gerçekleştirilmesi söz konusu olmuşsa davacının bundan doğan zararından da sorumludur.Bu ilke ve kurallar altında somut olaya bakıldığında, celbedilen kayıtlara göre davacıya ait aracın davalı ...’a verilen vekaletname doğrultusunda 3.şahsa satışının yapıldığı resmi kayıtlardan anlaşılmakta olup, aracı vekaleten satan davalının davacı araç sahibine karşı TBK. md.508., mülga B.K.md. 392/1 maddesi gereğince hesap verme yükümlülüğü vardır. Davalı ... satışa konu bedeli davacıya ödediğini ispat etmekle yükümlüdür. Dava konusu olayda, ispat yükü davalı-vekilde olup, davalı tarafından vekaleten satışı yapılan aracın bedelinin davacıya verildiği yasal delillerle ispatlanamamıştır. Dava değeri itibariyle olayda tanık da dinlenemez. Hal böyle olunca, mahkemece, açıklanan ilkeler doğrultusunda vekilin hesap verme yükümlülüğünün bulunduğu gözetilerek hasıl olacak sonuca uygun şekilde karar verilmesi gerekirken, dinlenilen tanık beyanlarına itibar edilerek yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön