13. Hukuk Dairesi 2019/1952 E. , 2019/4792 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
13. Hukuk Dairesi 2019/1952 E. , 2019/4792 K.
'İçtihat Metni'
.......
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı; davalı ile 21.01.2011 tarihinde '...... adlı programda sunuculuk hizmeti için imzalanmış sözleşme neticesinde, davalının sunucu rolünü üstlendiği bu program haricinde başka bir gerçek veya tüzel üçüncü şahıstan gelebilecek herhangi bir görev teklifini yapımcının yazılı iznini almaksızın kabul etmemeyi ve mesaisini işbu sözleşme konusu programa hasretmeyi kabul ve taahhüt eder hükmüne rağmen, seçim sürecinde......,...... bölgesinden aday adaylığını ilan etmek suretiyle, firmaya bildirmeksizin ve izin almaksızın görsel ve işitsel medyada defalarca yer alması ve sözleşme ile üstlenilen bildirim yükümlülüğünün ihlali sonucunu doğurması, siyasi bir parti ile birlikte davalının isminin yer alması ve sözleşme ile üstlenilen görevlerin yerine getirilmemesi sebebi ile şirketin zarara uğradığını, ayrıca sözleşmeye konu programın bitiminde yer alan reklam logolarından alınan ücretlerin bildirilmeyerek, bireysel seçim kampanyası için kullanıldığını ileri sürerek; sözleşmeye aykırılık neticesi ile sözleşmede yer alan 100.000,00TL cezai şartın ödenmesi amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı ile imzaladığı sözleşme kapsamında cezai şartın tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Dosyanın incelenmesinden, davalının davacıya yönelik....... 2014/1110 E sayılı dosyası ile işçilik alacaklarının tahsili istemiyle açtığı davada taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin içeriği, sözleşmenin 4/G maddesine göre programın sunuculuğunu üstlenen davacının tüm mesaisini bu işe harcayacağı ve karşılığında aylık ücret ödeneceği hususları dikkate alındığında sözleşmenin hizmet sözleşmesi olduğu benimsenmek suretiyle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 26.01.2016 tarihli kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasındaki ilişki, hizmet ilişkisi olarak kabul edildiğine göre davaya bakmaya İş Mahkemesi görevlidir. İş akdinden doğan davaların İş Mahkemelerinde görülmesi 4857 ve 5521 sayılı kanunların 1. maddesi hükümleri gereğidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen gözönüne alınır. Mahkemece iş mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
......
'İçtihat Metni'
.......
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı; davalı ile 21.01.2011 tarihinde '...... adlı programda sunuculuk hizmeti için imzalanmış sözleşme neticesinde, davalının sunucu rolünü üstlendiği bu program haricinde başka bir gerçek veya tüzel üçüncü şahıstan gelebilecek herhangi bir görev teklifini yapımcının yazılı iznini almaksızın kabul etmemeyi ve mesaisini işbu sözleşme konusu programa hasretmeyi kabul ve taahhüt eder hükmüne rağmen, seçim sürecinde......,...... bölgesinden aday adaylığını ilan etmek suretiyle, firmaya bildirmeksizin ve izin almaksızın görsel ve işitsel medyada defalarca yer alması ve sözleşme ile üstlenilen bildirim yükümlülüğünün ihlali sonucunu doğurması, siyasi bir parti ile birlikte davalının isminin yer alması ve sözleşme ile üstlenilen görevlerin yerine getirilmemesi sebebi ile şirketin zarara uğradığını, ayrıca sözleşmeye konu programın bitiminde yer alan reklam logolarından alınan ücretlerin bildirilmeyerek, bireysel seçim kampanyası için kullanıldığını ileri sürerek; sözleşmeye aykırılık neticesi ile sözleşmede yer alan 100.000,00TL cezai şartın ödenmesi amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı ile imzaladığı sözleşme kapsamında cezai şartın tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Dosyanın incelenmesinden, davalının davacıya yönelik....... 2014/1110 E sayılı dosyası ile işçilik alacaklarının tahsili istemiyle açtığı davada taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin içeriği, sözleşmenin 4/G maddesine göre programın sunuculuğunu üstlenen davacının tüm mesaisini bu işe harcayacağı ve karşılığında aylık ücret ödeneceği hususları dikkate alındığında sözleşmenin hizmet sözleşmesi olduğu benimsenmek suretiyle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 26.01.2016 tarihli kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasındaki ilişki, hizmet ilişkisi olarak kabul edildiğine göre davaya bakmaya İş Mahkemesi görevlidir. İş akdinden doğan davaların İş Mahkemelerinde görülmesi 4857 ve 5521 sayılı kanunların 1. maddesi hükümleri gereğidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen gözönüne alınır. Mahkemece iş mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
......