1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

13. Hukuk Dairesi 2016/23881 E. , 2019/4736 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
13. Hukuk Dairesi 2016/23881 E. , 2019/4736 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, 19.09.2011 tarihinde dava konusu 1995 model Renault Europa marka otomobili davalıdan ikinci el olarak satın almış olduğunu, bu aracın 05.12.2012 tarihinde evinin önünde park halinde iken çalındığını ve 24.12.2012 tarihinde emniyet güçlerince bulunduğunu ve bu olay nedeniyle de aracın motor numarası ile şase numarasının birbirini tutmadığının öğrenildiğini, dava konusu aracın bu durumunun satın alınması esnasında kendisinden gizlenmiş olduğunu, zararın tahsili için başlatılan icra takibine ise haksız yere itiraz edilmek suretiyle durdurulduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, aracın change olmasında davalının kusuru bulunup bulunmadığının belirlenmediğini, illiyet bağı bulunmadığını, davacının aracı, oto galeri aracılığı ile satın aldığını, 1995 model olup, şasi ve motor numaralarının orijinal olduğunu, aracın kupa kısmının 2003 yılında çalınan 2001 model bir araca ait olduğunun bilirkişilerce tespit edildiğini, change olayının 2003 yılında meydana geldiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
İlk derece yargılama makamınca, davacının satın aldığı aracın 1995 model beyaz renkli bir araç olduğu, çalınma olayından sonra, bulunan aracın ise 2001 model gümüş gri renkli bir araç olup, araçtaki motorun davacı aracına ait olduğu, buna göre change işleminin çalınmasından sonra yapıldığı, bu durumda davalıya yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı, davacının aksi yönde bir iddiası bulunmadığı gibi bu yönde bir ispatı da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmişse de; dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulmuş bulunan 19.09.2011 tarihli araç satış sözleşmesinde dava konusu aracın şasi numarasının “VF1L53S05TR277785” olarak gösterilmiş olduğu; bu şasi numarasının ise 18.12.2012 tarihli ... Teknik Üniversitesi Otomotiv Laboratuvarı raporuna ve emniyet güçlerince tutulan tutanaklara göre 09.08.2003 tarihinde kolluğa çalındığı bildirilen 34 ZF 9739 plakalı 2001 model gümüş renkli Renault 19 marka otoya ait olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamındaki bu belgelerden, dava konusu aracın davacıya satıldığı sırada araç satış sözleşmesinde de numarası gösterilen ve çalıntı olan bir başka araca ait şasi ile davacıya teslim edildiği açık olup bu halde ilk derece yargılama makamınca dosya kapsamındaki belgelerden ortaya çıkan bu sonucun hatalı değerlendirilmiş olduğu ve bu yanılgı üzerine hüküm tesis edildiği görülmektedir. O halde, yukarıda da açıklandığı üzere; mahkemece, taraflar arasındaki satış sözleşmesi kayıtları ve soruşturma belgeleri nazara alınarak somut olayın özelliği doğru değerlendirilmek suretiyle hukuki ayıp iddiası bakımından bir sonuca varılarak karar verilmesi gerekirken, bu yönler göz ardı edilerek, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.