1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

13. Hukuk Dairesi 2016/17905 E. , 2019/354 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
13. Hukuk Dairesi 2016/17905 E. , 2019/354 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalının kendisinden 4.800,00.-TL alacağının bulunduğu iddiasıyla hakkında ... 2.İcra Müdürlüğünün 2014/455 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, icra dosyasında yapılan tebliğatların usulsüz olması sebebi ile takipten haberinin olmadığını ve takibin kesinleştiğini, davalı ile arasında faturada belirtilen bayat ekmeklerin satışı ile ilgili hiçbir alım satımın olmadığını, davalının hayvanları olduğunu bildiği için bayat ve küflü ekmekleri hayvanlarına yedirmesi için bedelsiz olarak vermeyi teklif ettiğini, kendisinin de küflü ekmekler hayvanların düşük yapmasına sebep olduğu için bu teklifi kabul etmediğini, bunun üzerine davalının 5 çuval küflü ve bayat ekmeği tarlasının yanında bulunan boş tarlaya dökerek gittiğini, daha sonra da icra dosyasına dayanak yaptığı açık faturayı sunduğunu ve takip başlattığını, faturanın açık fatura niteliğinde olup, kendisine tebliğ edilmediğini, davalıya hiçbir borcunun bulunmadığını beyan ederek davanın kabulü ile davalıya faturadan kaynaklanan borcunun mevcut olmadığının tespitine ve davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava, davacının davalı tarafça 09.02.2012 tarihli ve 4.800,00 TL bedelli fatura dayanak yapılmak suretiyle aleyhine başlatılan takipten borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece; ''.. davacı borçlunun ' borçlu hazır geliş nedeni anlatıldı. Anladım. Ancak benim şu anda bu borcu ödeyecek durumum yoktur. Dedi. Borçlu söz aldı. Benim şu an hiçbir durumum yok. Hiç bir şeyim yok. Dedi. Mahal gezildi. ' beyanda bulunduğu, 2004 sayılı İİK'nun 8/3. Maddesinde 'İcra ve iflas dairelerinin tutanakları, hilafı sabit oluncaya kadar muteberdir.' biçiminde düzenleme karşısında davacıya haciz esnasında geliş nedeninin anlatıldığı, davacı borçlunun haciz tutanağına göre geliş nedenini anladım şeklinde beyanda bulunduğu, borçlu olmadığına dair haciz tutanağında herhangi bir itirazının bulunmadığı, haciz işleminin ve tutanağın tutulmasından hemen sonra da bu hususta herhangi bir itirazınında olmaması ve icra dairesi tarafından tutulan tutanakların aksi sabit oluncaya kadar geçerli olacağının kabulü karşısında İcra dairesi tarafından tutulan tutanağın aksi davacı yanca ispat edilemediği..'' gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olay incelendiğinde, davacının davalı ile aralarında bayat ekmek alımına dair hiçbir alım satım ilişkisinin bulunmadığını iddia ederek satım akdini inkâr ettiği, davalının ise davacı tarafa bayat ekmek sattığına dair elinde yalnızca icra takibine konu açık faturayı bulundurduğu anlaşılmaktadır. Medeni Kanun’un 6. maddesi gereğince, herkes iddiasını ispatla yükümlü bulunduğundan, davalının davacıdan alacaklı olduğunu ispatlaması gerekmektedir.
Hemen belirtmek gerekir ki, takibe dayanak olarak gösterilen fatura borçlunun imzasını taşımayıp, alacaklı tarafından tek taraflı olarak düzenlendiğinden, alacağın varlığını ispat etmek için yeterli değildir. Yanlar arasındaki satım akdinden kaynaklanan uyuşmazlık değeri 2.500,00 TL'nin üzerinde bir hukuki işlem olduğundan, davalının fatura konusu bayat ekmekleri teslim ettiği olgusunu HMK'nın 200. vd maddeleri uyarınca kesin delillerle kanıtlaması gerekmekte olup, davacının haciz tutanağında yer alan beyanları borcun açık ve kesin şekilde ikrarı niteliğini taşımamaktadır. Bu nedenle mahkemece ispat yükünün davalıda olduğu değerlendirilmeksizin, davacının haciz tutanağıda yer alan beyanlarına dayanılarak eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.