13. Hukuk Dairesi 2016/15049 E. , 2019/57 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/15049 E. , 2019/57 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, tarafların 08/09/2011 tarihli sözleşme ile 31/12/2012 tarihinde yapımı bitirilip teslim edilmek üzere daire satım sözleşmesi yaptıklarını ve proje üzerinden anlaştıklarını, dairenin değerinin 83.000,00 TL olarak belirlendiğini, sözleşme 14. md göre davacının 08/09/2011 tarihinde peşinat olarak 18.300,00 TL-20.09.2011 de 6.700,00 TL olmak üzere toplamda 25.000,00TL ödediğini, kalan 58.000TL nin evin tesliminde ödenecek olduğunu, ancak davalının daireyi başka birisine satmış olduğunu belirterek haklı nedenle sözleşmenin feshine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere sözleşme gereği ödediği 25.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsili ile davalının kusuru nedeniyle edimini yerine getirmemesi sebebiyle oluşan ve bilirkişi tarafından belirlenecek olan zararının, oluştuğu tarihten itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; tarafların arasındaki sözleşmenin karşılıklı olarak 13.02.2012 tarihinde feshedildiğini ve bunu davacının da imzaladığını, sözleşmenin sona ermesi üzerine davacıya peşinat olarak elden 2.500,00TL verdiğini, davacıdan başka da para almadığını, hernekadar sözleşmenin üst kısmında 18.300,00 TL peşinat alındığı yazılmış ve kendisi de imza atmış ise de davacı ...'nın söz verdiği gibi parayı kendisine getirmediğini, kendisinin parayı almadan imzaladığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının 4.200,00 TL alacağının 14/03/2014 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin alacak talebinin reddine, davacının sözleşmenin feshi talebinin reddine, davacının sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle tazminat alacağı talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde tarafların elinde bulunan sözleşme nüshalarını dosyaya sundukları ve her iki nüshada yer alan, taraflarca yazılmış parafların farklı olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar taraflarca sunulmuş olan sözleşme nüshalarına göre; davacının sunduğu nüshada sözleşmenin 14.maddesinde 'peşinat olarak 18.300,00TL alındı' yazıyor ise de davalının sunduğu nüshanın incelenmesinde 14.madde de 'peşinat olarak 18.300,00TL alınacaktır' şeklinde farklı ibareler mevcut olup mahkemece; bu miktar peşinatın ödenmiş olduğu imza ve paraf edilmek suretiyle onaylanmadığı gerekçesiyle bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, taraflar arasında düzenlenen 08.09.2011 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi başlıklı belgenin taraflarca imzalanmış olduğu hususu, tarafların ve mahkemeninde kabulünde olup ihtilafsızdır
Borçlar Kanunu'nun 182/2 maddesinde (yeni Türk Borçlar Kanunun 207/2.) “Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. ”hükmü düzenlenmiştir. Buna göre bir mal alış verişi yapıldığında malın teslimi ile bedelin ödendiği karine olarak kabul edilir. Ancak tarafların taksitli satışa karar vermeleri halinde Borçlar Kanunu 253. maddesi gereği sözleşmede yer alması gerekli unsur içerisinde; Peşinat ve taksitlerin tutarı ile vadesi ve ikiden az olmamak üzere taksit sayısının yer alması gerektiği yönünde düzenlenleme yapılmıştır.
Olayımıza gelince; dava konusu edilen sözleşmenin 14. maddesinde 18.500,00 TL nin peşinat olarak alınacağı kararlaştırılmış ve taraflar arasında sözleşme akdedilmiş olup, 20.09.2011 tarihinde 6.700,00 TL lik taksit tutarının davalı ... tarafından alındığı, sözleşmede belirtilmiştir. Bu nedenle peşinatın da sözleşme tarihinde alındığının kabulü gerekirken, yanılgılı sonuca varılarak, taraflarca belirlenmiş olan peşinat yönünden davanın reddine karar verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir .
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön