2. Hukuk Dairesi 2019/6189 E. , 2019/12673 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

2. Hukuk Dairesi 2019/6189 E. , 2019/12673 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen manevi tazminat ile tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ve tarafların eşit kusurlu bulunması nedeniyle kadının tazminat talepleri ile ziynet alacağının reddine karar verilmiştir. Verilen bu kararın davacı kadın tarafından; reddedilen ziynet alacağı, davalı erkek tarafından ise yoksulluk nafakası yönünden istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince “İlk derece mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek boşanmalarına karar verilmiş ise de; tarafların kusurlarının neler olduğu gösterilmemiştir. Yerel mahkeme dayanılan delillererde yer alan hangi vakıaları kusur olarak nitelendirdiğini denetime elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklamak zorundadır. Bu nedenle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır” gerekçesi ile hükmün tamamen kaldırılmasına karar vermiştir. .
İlk derece mahkemesi ise, hükmün kaldırılma gerekçesine göre verdiği 24/09/2018 tarihli ikinci karar ile boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadının birlik görevlerini yapmadığı, eşinin hastalığı ile ilgilenmediği, kapının kilidini değiştirdiği, davalı erkeğin ise birlik görevlerini yapmadığı, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı, evliliği yürütmek için gerekli fedakarlığı göstermediği, gerçekleşen bu duruma göre tarafların eşit kusurlu oldukları belirtilerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yoksullak nafakası ile manevi ve maddi tazminat taleblerinin reddine, erkeğin usulüne uygun açılmış bir karşı davası olmadığından manevi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin bu ikinci kararı ise davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat ve nafaka ile ziynet alacağının reddi yönünden istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesi ikinci istinaf incelemesinde 'Davalı vekili tarafından, 03.06.2014 tarihli ön inceleme oturumunda verilen iki haftalık kesin süreden çok sonra, 29.09.2014 tarihinde tanık listesi sunulmuş olup, süresinde bildirilmeyen bu tanıkların anlatımları hükme esas alınarak davacı kadına kusur yüklenilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, mahkemece belirlendiği ve davalı erkek tarafından istinaf edilmeyerek kesinleştiği üzere, birliğin devamı için gerekli fedakarlığı yapmaktan kaçınan, zaman zaman davacı kadına psikolojik ve fiziksel şiddet uygulayan, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyen, evlilik birliğini sürdürmeye yönelik hiç bir çaba sarfetmeyen, müşterek sorunların çözümünü sağlayabilecek hiç bir yaklaşım içerisinde olmayan, evlilik birliğinin tarafların ortak fedakarlıkları ile yürüyebileceği anlayışından uzak olan, aksine davranış biçimleri sergileyerek işi daha da zorlaştırıp aralarında iletişim kopukluğuna sebebiyet veren davalı erkek tam kusurludur. Hükmün kusura ilişkin gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesi gerekmektedir.” şeklinde karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin, 25/01/2017 tarihli ilk kararına karşı yapılan ilk istinaf başvurusunda davacı kadın tarafından sadece ziynet alacağı yönünden erkek tarafından ise kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden istinaf edilmiştir. Bu durumda davalı erkek yönünden istinaf sebebine göre kusurun ağırlık derecesi ile kadının manevi tazminat talebinin reddi yönünden usulü kazanılmış hak gözetilmeksizin, aleyhine olacak şekilde davalı erkeğe başkaca kusurlu davranışlar yüklenmek suretiyle tamamen kusurlu olduğu şeklinde değiştirilmesi ve bu hatalı kusur değerlendirilmesi sonucu olarak kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeplerle kusur belirlemesi ve manevi tazminat yönlerinden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 23.12.2019 (Pzt.)









Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön