13. Hukuk Dairesi 2016/23070 E. , 2020/506 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
13. Hukuk Dairesi 2016/23070 E. , 2020/506 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz eden davalı vekili ... .... geldi. Diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının annesine ait villanın ahşap işlerini yaptırmak için ihtiyaç duyduğu malzemelerin dava dışı marangozlara teslim edilmesini ve ödemenin kendisi tarafından yapılacağını söylemesi üzerine faturada yazılı malzemeleri teslim ettiğini, ancak davalının ödemeyi yapmadığını, bunun üzerine davalı hakkında başlattığı takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2015/5660 E. sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likid olmakla, takip konusu olan 23.745,06 TL asıl alacak miktarının %20'si oranındaki 4.749,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta mahkemece, davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davalının mesleki faaliyeti kapsamında davacıya fatura konusu malzemeleri annesinin evinde kullanmak üzere sattığı iddiası karşısında davacının satıcı, davalının tüketici olduğu, dolayısıyla dava konusu uyuşmazlığın da söz konusu yasa kapsamında bulunduğu dikkate alındığında, davaya bakmaya tüketici mahkemeleri görevlidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Bu nedenle mahkemece, davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davanın esasına girilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazların incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, ikinci bent uyarınca davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 2.540,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde duruşmalı temyiz eden davalı vekili ... .... geldi. Diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının annesine ait villanın ahşap işlerini yaptırmak için ihtiyaç duyduğu malzemelerin dava dışı marangozlara teslim edilmesini ve ödemenin kendisi tarafından yapılacağını söylemesi üzerine faturada yazılı malzemeleri teslim ettiğini, ancak davalının ödemeyi yapmadığını, bunun üzerine davalı hakkında başlattığı takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2015/5660 E. sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likid olmakla, takip konusu olan 23.745,06 TL asıl alacak miktarının %20'si oranındaki 4.749,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta mahkemece, davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; davalının mesleki faaliyeti kapsamında davacıya fatura konusu malzemeleri annesinin evinde kullanmak üzere sattığı iddiası karşısında davacının satıcı, davalının tüketici olduğu, dolayısıyla dava konusu uyuşmazlığın da söz konusu yasa kapsamında bulunduğu dikkate alındığında, davaya bakmaya tüketici mahkemeleri görevlidir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Bu nedenle mahkemece, davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davanın esasına girilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazların incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, ikinci bent uyarınca davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 2.540,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.