13. Hukuk Dairesi 2016/28342 E. , 2020/227 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/28342 E. , 2020/227 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R
Davacı, davalı firma olan ... İnşaat Müteahhitlik Hizmetlerinin sahibi ... ile arasında 23/05/2013 tarihinde daire satış sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmeye göre ... Mah. Sarıçay Cad. ...’de bulunan ... Apt 138 ada 6 parsel 2+1 daire, birinci kat, 5 nolu dairenin satış bedeli 130.000,00-TL karşılığında (90.000,00-TL peşin, 40.000,00-TL daire tesliminde nakit olmak üzere) en geç Ağustos 2014 tarihinde kadar teslim edileceğinin düzenlendiğini, davalının sözleşmeye aykırı davranarak edimini yerine getirmediğini, 5 nolu dairenin ücretini ödemesine rağmen davalının kendisine 5 nolu daireyi teslim etmediğini, bunun üzerine ... 5. Noterliği’nin 12183 nolu ihtarnamesini çektiğini, davalının bu ihtarnameye cevap vermediğini, taraflar arasındaki taşınmaz alım satımına ilişkin sözleşmenin kanunun aradığı şekil şartına uygun olmadığından hukuken geçerli olmadığını belirterek 90.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 55.500,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihi itibari ile yürürlükte olan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Eldeki dava, davacının, davalının müteahhit sıfatı ile inşaa ettiği taşınmazdan mesken niteliğinde satın aldığı dairenin teslim edilmemesi nedeniyle ödediği bedelin iadesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın temelinin taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklandığı dikkate alındığında, davacı bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumundadır. Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup, re'sen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak olmaz. O halde mahkemece, müstakil Tüketici Mahkemesi var ise davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi, müstakil Tüketici Mahkemesi yok ise ara kararı ile uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmek suretiyle uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın Asliye Hukuk Mahkemesi olarak görülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 948,00 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön