1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

14. Hukuk Dairesi 2016/8337 E. , 2018/7703 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
14. Hukuk Dairesi 2016/8337 E. , 2018/7703 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.07.2014 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

_ K A R A R _

Davacı vekili 22.07.2014 tarihli dilekçesi ile 639 sayılı parselde kayıtlı tarla cinsli taşınmazın 1998-2001 yılları arasında ve öncesinde ...'ye ecrimisil ödeyerek davacı tarafından kullanıldığını ancak, davacı ile aynı ismi taşıyan davalı amcasının oğlu olan ... oğlu ...'a 2006 yılında milli emlak müdürlüğü tarafından 4070 sayılı Hazineye ait ... arazilerinin satışı hakkında kanun kapsamında 16.11.2006 tarihinde davacının haberi olmadan satıldığını 2013 yılının ağustos ayının sonunda davalının davacıya bundan sonra burayı ekip biçmeyin bu arazi benim satın aldım demesi üzerine öğrendiklerini, tescilin yasaya aykırı ve kötüniyetli yolsuz bir tescil olduğunu, beyanla ... iptali ve tescil istemiştir.
Davalı ... vekilinin 639 sayılı parselin dosyadaki tespit tutanağında davalı ve müştereklerine ait 537 sayılı parselin miktar fazlası olarak ... Hazinesi adına 27/12/1973 tarihinde tescil edildiğini, dava konusu parselin hazineden 16.11.2006 tarihinde iyiniyetle satınaldığını 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesi gereğince hak düşürücü süre nedeni ile bu davanın reddi gerektiğini, ayrıca davacı tarafın herhangi bir ecrimisil bedelini de yatırmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekilinin 4070 sayılı kanun uyarınca yapılan satışın idari bir işlem olduğu ve idari yargı olduğunu, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının dava konusu taşınmazın satıştan önceki maliki olmadığı, ... kaydının iptalini ve adına tescilini isteyebilecek hakka da sahip olmadığını, beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Milli Emlak Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava konusu taşınmazın 4070 sayılı kanun kapsamında satıldığına dair tüm belgeler dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı tanığı ... ve ... duruşmadaki beyanında 'Bu taşınmaz iki sene öncesine kadar davacının kullanımında olduğu' şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava aidiyet iddiası ile açılmış bir ... iptal ve tescil davasıdır. Dava konusu taşınmazın 01/09/1973 tarihli kadastro çalışmaları neticesinde dava dışı ... adına tescil edildiği ve ... tarafından 16.11.2006 tarihinde 7051 yevmiye No'lu işlem ile davalı ...'a satıldığı Kadastro çalışmasının yapıldığı tarih nazara alındığında davalı açısından 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesi kapsamında 10 yıllık dava açma süresi de geçmiştir.
Anlatılanlar ışığında, Anayasanın 35. maddesine göre ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilen mülkiyet hakkının devrinin engellenmesinin mümkün olmadığı, malik tarafından istediği şekilde istediği kişiye hakkın devredilebileceği ve ayrıca davacının, ... tarafından yapılan satışın iptalini gerektirir herhangi bir yasal hakkının varlığının ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine 13.10.2015 tarihinde karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava, uzun yıllar zilyet olarak ekilip biçilen Hazineye ait arazinin 4070 sayılı Kanun kapsamında davacıya satışı yapılması gerekirken isim benzerliğinden istifade ile davalıya yapılan 16.11.2006 tarih 7051 yevmiye No'lu satışın iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Dosyaya getirtilen 4070 sayılı Kanun gereğince satış işlemine ilişkin idari işlem dosyasında dava konusu taşınmaz hakkında Milli Emlak Müdürlüğünce 16.10.2001 yılında düzenlenen taşınmaz mala ait tespit ve tahmin edilen bedel hesap tutanağında davalı ... oğlu ... tarafından taşınmazın 01.01.1998 tarihinden itibaren kullanıldığı tanık beyanları ile tespit edilmiş olup yine bu tutanağa dayanılarak davalıya ecrimisil ihbarnamelerinin düzenlenip 14.01.2002 tarihinden itibaren tebligat yapıldığı ve davalı tarafından 14.04.2003 tarihinden itibaren taşınmazı satınalma dilekçelerinin idareye verildiği idarece yasal mevzuat çerçevesinde gerekli araştırmalar yapılıp davalı ve müşterekleri adına kayıtlı 537 sayılı parselin miktar fazlası olarak ... adına 27.12.1973 tarihinde tescil edilen dava konusu 639 sayılı parselin davalıya satış işleminde 4070 sayılı Yasaya aykırılık bulunmadığından davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde uygulama yeri bulunmayan hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan HMK 370/2 maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde değiştirilerek bu gerekçeyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,13.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.