1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

14. Hukuk Dairesi 2016/5965 E. , 2018/6340 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
14. Hukuk Dairesi 2016/5965 E. , 2018/6340 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.08.2014 gününde verilen dilekçe ile elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R
Dava, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, ... Köyü 37 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak murisi (babaları) ...'dan kendilerine ve annelerine intikal ettiğini, annelerinin ölümü üzerine onun adına kayıtlı payın da taraflara kaldığını, babalarından gelen payın taraflar adına tapuda intikali yapılmış ise de annelerinden gelen payın tapuda halen elbirliği halinde taraflar adına kayıtlı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazda tarafların annelerinden gelen pay üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilerek müvekkili adına kayıtlı paya eklenmek suretiyle tapuya tescilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davacının aynı taleplerle aynı mahkemede açtığı bir dava daha bulunduğundan derdestlik nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, dava konusu taşınmazda tarafların annesi... adına kayıtlı payın bulunmadığını, taşınmazdaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete zaten çevrilmiş olup tarafların paylarının belli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş; davalı ... da duruşmadaki beyanında, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüşmüş olduğu, davacının talebine konu paydaş ...'ın payının da tapuda belirli olup Nurşen Tarım mirasçılarının bu pay üzerinde elbirliği halinde malik olsalar dahi tescil işleminin mirasçılık belgesine göre yapılabileceği, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gibi aynı konuda yürütülen ve kesinleşmemiş bir dava daha bulunduğundan derdestlik itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir.
2- TMK’nın 644. maddesi gereğince bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder.
Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir.
Somut olaya gelince; tarafların dava konusu 37 parsel sayılı taşınmazda 3/20'şer payının bulunduğu, 3/40 payın dava dışı paydaş ... adına kayıtlı olduğu, 13/40 payın ise elbirliği halinde davacı ve davalılar adına kayıtlı olup tüm dosya kapsamından davacının talebine konu payın, tarafların elbirliği halinde malik oldukları bu pay olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, davalılar ile birlikte elbirliği halinde malik olduğu 13/40 pay üzerindeki mülkiyetin paylı mülkiyete dönüştürülmesini istediğine göre bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır.
Öte yandan, davacı tarafından ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/83 Esas sayılı dosyasıyla aynı konuda ve aynı taleple açılan davada yapılan yargılama sonucu mahkemece, dava konusu 37 parsel sayılı taşınmazdaki elbirliği mülkiyetinin dava tarihinden önce paylı mülkiyete çevrildiği ve tarafların payının belirli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, davacının davayı açmakta hukuki yararı bulunmasına rağmen hukuki yararı bulunmadığından bahisle de davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiş ise de davanın derdestlik nedeniyle reddi yerinde olup hüküm sonucu itibariyle doğru olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün gerekçesinin DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine,
03.10.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.