14. Hukuk Dairesi 2015/11241 E. , 2018/2702 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
14. Hukuk Dairesi 2015/11241 E. , 2018/2702 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 18.09.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, TMK'nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 195 ada 62 parsel sayılı taşınmazın ana yola bağlantısı bulunmadığını belirterek uygun bir bedel karşılığında davalılara ait taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı adına kayıtlı 195 ada 61 ve 62 parsel sayılı taşınmazlar lehine 07.04.2015 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide çizgi şeklinde gösterilmiş kısımdan 218 ada 5 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine 'mutlak geçit ihtiyacı' veya 'geçit yoksunluğu', ikincisine de 'nispi geçit ihtiyacı' ya da 'geçit yetersizliği' denilmektedir.
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur.
Bunun yanısıra, 6100 sayılı HMK'nın 26/1 maddesi gereğince hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; aleyhine geçit kurulan 218 ada 5 parsel sayılı taşınmazda davalı ... dışında Neziha Aydın, ... ve ... isimli paydaşların da bulunduğu; ancak, adı geçen paydaşların davaya katılımları sağlanmadığından davada yer almadıkları anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, aleyhine geçit kurulan 218 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tüm paydaşlarının davalı olarak davaya katılımı sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Öte yandan, davacı maliki olduğu 195 ada 62 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı kurulmasını istemiş olup, kendi adına kayıtlı olmayan 61 parsel sayılı taşınmaz yönünden bir talebi bulunmamasına rağmen mahkemece, bu taşınmaz lehine de geçit tesisine karar verilmesi doğru görülmemiş; bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 18.09.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, TMK'nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 195 ada 62 parsel sayılı taşınmazın ana yola bağlantısı bulunmadığını belirterek uygun bir bedel karşılığında davalılara ait taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı adına kayıtlı 195 ada 61 ve 62 parsel sayılı taşınmazlar lehine 07.04.2015 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide çizgi şeklinde gösterilmiş kısımdan 218 ada 5 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine 'mutlak geçit ihtiyacı' veya 'geçit yoksunluğu', ikincisine de 'nispi geçit ihtiyacı' ya da 'geçit yetersizliği' denilmektedir.
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur.
Bunun yanısıra, 6100 sayılı HMK'nın 26/1 maddesi gereğince hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; aleyhine geçit kurulan 218 ada 5 parsel sayılı taşınmazda davalı ... dışında Neziha Aydın, ... ve ... isimli paydaşların da bulunduğu; ancak, adı geçen paydaşların davaya katılımları sağlanmadığından davada yer almadıkları anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, aleyhine geçit kurulan 218 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tüm paydaşlarının davalı olarak davaya katılımı sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Öte yandan, davacı maliki olduğu 195 ada 62 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı kurulmasını istemiş olup, kendi adına kayıtlı olmayan 61 parsel sayılı taşınmaz yönünden bir talebi bulunmamasına rağmen mahkemece, bu taşınmaz lehine de geçit tesisine karar verilmesi doğru görülmemiş; bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.