14. Hukuk Dairesi 2017/6017 E. , 2018/2008 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
14. Hukuk Dairesi 2017/6017 E. , 2018/2008 K.
'İçtihat Metni'
....
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.01.2011 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkının kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Dairemizin 12.09.2017 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, irtifak hakkının kaldırılması isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin 13 parsel sayılı taşınmazın kat maliklerinden olduğunu, binanın zemin katında bulunan davalı şirkete ait trafonun yaydığı elektromanyetik dalgalar nedeniyle çeşitli hastalıklara neden olduğunu, çıkardığı gürültü nedeniyle de başta davacı olmak üzere tüm daire sakinlerinin rahatsız olduğunu, üstelik trafonun yangın çıkarma ve patlama tehlikesinin bulunduğunu ileri sürerek 1983 yılında sembolik bir bedel karşılığında irtifak hakkı tesis edilerek kurulan dava konusu trafonun sökülmesine ve irtifak hakkının terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, trafonun dava konusu taşınmazın maliklerinin muvafakati ile 1983 yılında müvekkili lehine irtifak hakkı tesis edilerek kurulduğunu, trafoların insan sağlığına zararlı olduğu iddiasının bilimsel bir temele dayanmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu trafonun insan sağlığını olumsuz yönde etkileyeceği, denetimli olsa bile her zaman risk unsuru oluşturabileceği ve içinde bulunduğu binadan taşınması gerektiği kanısının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu binanın bodrum katında yer alan trafonun sökülmesine ve irtifak hakkının terkinine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Getirtilen tapu kaydının incelenmesinden, dava konusu kat mülkiyeti kurulu binada davacının maliki olduğu 2 no’lu bağımsız bölüm dışında dava dışı 3. kişilere ait 29 adet bağımsız bölüm daha bulunduğu ve tüm bu bağımsız bölümler üzerinde ..... Genel Müdürlüğü lehine trafo yeri için 01.08.1953 tarihli, 5219 yevmiyeli işlemle irtifak hakkı kurulduğu görülmüştür.
Davaya konu taşınmazın bodrum katındaki trafonun tüm kat maliklerinin yararlanması amacıyla ayrı ayrı bağımsız bölümler üzerine irtifak hakkı tesis edilmek suretiyle kurulduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, davanın tüm kat maliklerinin huzurunda görülmesi gerekir.
Mahkemece, diğer kat malikleri davaya dahil edilmek suretiyle taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekirken, eksik taraf teşkiliyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.03.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.
'İçtihat Metni'
....
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.01.2011 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkının kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Dairemizin 12.09.2017 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, irtifak hakkının kaldırılması isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin 13 parsel sayılı taşınmazın kat maliklerinden olduğunu, binanın zemin katında bulunan davalı şirkete ait trafonun yaydığı elektromanyetik dalgalar nedeniyle çeşitli hastalıklara neden olduğunu, çıkardığı gürültü nedeniyle de başta davacı olmak üzere tüm daire sakinlerinin rahatsız olduğunu, üstelik trafonun yangın çıkarma ve patlama tehlikesinin bulunduğunu ileri sürerek 1983 yılında sembolik bir bedel karşılığında irtifak hakkı tesis edilerek kurulan dava konusu trafonun sökülmesine ve irtifak hakkının terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, trafonun dava konusu taşınmazın maliklerinin muvafakati ile 1983 yılında müvekkili lehine irtifak hakkı tesis edilerek kurulduğunu, trafoların insan sağlığına zararlı olduğu iddiasının bilimsel bir temele dayanmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu trafonun insan sağlığını olumsuz yönde etkileyeceği, denetimli olsa bile her zaman risk unsuru oluşturabileceği ve içinde bulunduğu binadan taşınması gerektiği kanısının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu binanın bodrum katında yer alan trafonun sökülmesine ve irtifak hakkının terkinine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Getirtilen tapu kaydının incelenmesinden, dava konusu kat mülkiyeti kurulu binada davacının maliki olduğu 2 no’lu bağımsız bölüm dışında dava dışı 3. kişilere ait 29 adet bağımsız bölüm daha bulunduğu ve tüm bu bağımsız bölümler üzerinde ..... Genel Müdürlüğü lehine trafo yeri için 01.08.1953 tarihli, 5219 yevmiyeli işlemle irtifak hakkı kurulduğu görülmüştür.
Davaya konu taşınmazın bodrum katındaki trafonun tüm kat maliklerinin yararlanması amacıyla ayrı ayrı bağımsız bölümler üzerine irtifak hakkı tesis edilmek suretiyle kurulduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, davanın tüm kat maliklerinin huzurunda görülmesi gerekir.
Mahkemece, diğer kat malikleri davaya dahil edilmek suretiyle taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerekirken, eksik taraf teşkiliyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.03.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.