1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

14. Hukuk Dairesi 2015/8616 E. , 2018/1935 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
14. Hukuk Dairesi 2015/8616 E. , 2018/1935 K.


'İçtihat Metni'

....
Davacı vekili tarafından, 10.10.2014 gününde verilen dilekçe ile terekenin iflas hükmüne göre tasfiyesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; terekenin tasfiyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 16.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi talebine ilişkindir.
Davacı vekili, muris ...'ın ölüm tarihinin 10.06.2008 olduğunu, geriye mirasçı olarak eşi..... kaldığını, tüm mirasçıların .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2008/1815-2267 E. sayılı Kararı ile mirası gerçek rette bulunduklarını, murisin 19.09.2014 tarihi itibariyle .... Dairesi'ne 3.522,61 TL. vergi borcunun bulunduğunu ileri sürerek, muris ... terekesinin TMK 612. maddesi gereğince iflas hükümlerine göre tasfiyesini,....i Dairesi alacağının tereke defterine işlenilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, terekede tasfiye edilecek malvarlığı bulunmadığından terekenin tasfiyesi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
... 10.06.2008'de ölmüş, en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından miras reddolunmuştur.
TMK'nun 612. maddesi 'en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğini, tasfiye sonunda arta kalan bir değer varsa bunun mirasını reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceğini' öngörmektedir. Buradaki 'en yakın mirasçılar' kavramıyla anlatılmak istenen, murisin ölümünde ilk bakışta ve doğrudan doğruya mirasçı sıfatına sahip olan yasal mirasçılardır.
Her ikisi de terekenin (mirasın) tasfiyesini amaçlamakla birlikte; 'terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi' ve 'terekenin resmen tasfiyesi' farklı kurumlardır. Her şeyden önce, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi İcra ve İflas Kanuna göre (İİK. m. 180; 208 vd); terekenin resmi tasfiyesi ise, Medeni Kanun hükümlerine göre (TMK m. 632-635) gerçekleştirilmek durumundadır.
Muris ...'ın 10.06.2008 tarihinde ölümüyle, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından TMK'nun 605/1, 609. maddelerdeki prosüdüre uygun olarak mirası reddolunduğundan; burada uygulanacak tasfiye usulü, 'terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi' usulüdür. İİK'nun 180. maddesi; reddolunan mirasın tasfiyesinin sekizinci bap (m. 208-256) hükümlerine göre; ait olduğu mahkemece yapılacağını hükme bağlamıştır. Öyleyse, mahkemece iflas masası teşkil edilip (m. 208), iflas dairesi oluşturulması, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verildikten (m. 208/3) sonra seçilecek tasfiye yöntemine göre gerekli işlemlerin yapılmasının izlenmesi, terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi (m. 217), bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması (m. 217); en son olarak da yürütülecek işlemlerin sonucuna göre iflasın kapanmasına (m. 254) karar verilebileceği gözönüne alınmalıdır.
Somut olayda..... Müdürlüğü murisin üzerine kayıtlı ..... plakalı araç sebebiyle 24.10.2014 tarihi itibariyle 3.559,19 TL. MTV borcu bulunduğunu, 30 Ağustos Vergi Dairesi Müdürlüğü ise murisin pazarcılık faaliyetinden dolayı 24.10.2014 tarihi itibariyle 1.136,74 TL. borcu bulunduğunu bildirmiş, mahkemece....Müdürlüğü'ne borcun kaynağı olan muris adına kayıtlı 43 FN 059 plakalı araç araştırılmamıştır.
Mahkemece, terekede tasfiye edilecek malvarlığı bulunmadığından terekenin tasfiyesi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşıldığından yukarıda belirtilen yasal hükümlerin yerine getirildiği söylenemez.
Mahkemece, iflas dairesi oluşturularak terekenin defterinin tutulması ve murisin kayden ve irsen taşınmaz maliki olup olmadığının usulünce araştırılması, borçlarının tespit edilmesi, iflas dairesince tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılmasına karar verilerek seçilecek yönteme göre işlemlerin yapılması; terekeye (masaya) dahil hiçbir malvarlığı bulunmaz ise, iflas dairesince tasfiyenin tatiline karar verilip, bu hususun ilan edilmesi (m. 217), bu ilanda tereke alacaklıları tarafından otuz gün içinde iflasa müteallik muamelelerin tatbikine devam edilmesinin istenmemesi halinde iflasın kapatılacağının açıkça yazılması (m. 217) gerekirken, anılan hususlar yerine getirilmeksizin eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 14.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.