1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

14. Hukuk Dairesi 2019/4086 E. , 2019/8707 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
14. Hukuk Dairesi 2019/4086 E. , 2019/8707 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 10/01/2012 ve 13/06/2013 günlerinde verilen dilekçelerle asıl ve birleştirilen davada geçit hakkı kurulması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 08/06/2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davacı ...'ın maliki olduğu ... ili, Ayancık ilçesi, 139 ada 9 parsel sayılı taşınmaz ile davacı ...'ın maliki olduğu 139 ada 10 parsel sayılı taşınmaz lehine; 139 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin 139 ada 6 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davacıların uzun yıllardır kullandıkları başkaca bir yol bulunduğunu, bu yola giden taşınmazların davacıların ortak atalarından geldiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen davada davacı ... vekili, 139 ada 10 parsel sayılı taşınmaz lehine davalı - asıl davada davacı ...'ın maliki olduğu 139 ada 9 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
Mahkemece, asıl davada davacı ... yönünden davanın reddine, davacı ... ...'ın davasının kabulü ile dava konusu Tarakçı köyü 139 ada 9 parsel lehine 139 ada 6 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 03.04.2013 tarihli raporuna ekli krokisinde kırmızı renkli A harfi ile göstermiş olduğu 320,35 metrekarelik kısmı üzerinden geçit hakkı tesis edilmesine, Birleştirilen dava yönünden davanın kabulü ile dava konusu 139 ada 10 No'lu parsel lehine 139 ada 9 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 03.04.2013 tarihli raporuna ekli krokisinde sarı renkle ve B harfi ile gösterilen 185,97 metrekarelik kısmı üzerinden geçit hakkı tesis edilmesine dair verilen karar davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 15.06.2015 tarihli 2014/13291 - 2015/6640 Esas -Karar sayılı ilamıyla;'.... asıl davada Av. ... 139 ada 9 parsel sayılı taşınmaz maliki ... ...'ı ve 139 ada 10 parsel sayılı taşınmaz maliki ...'ı temsilen 139 da 6 parsel sayılı taşınmaz maliki aleyhine dava açmıştır. Birleştirilen davada ise Av. ... 139 ada 10 parsel sayılı taşınmaz maliki ...'ı temsilen bu defa 139 ada 9 parsel maliki ... ... aleyhine dava açmıştır.
Kamu düzeniyle ilgili ve resen dikkate alınması gereken 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun “İşin reddi zorunluluğu” başlıklı 38/b maddesi uyarınca, davada menfaatleri çatışan tarafların aynı avukat tarafından temsil edilmeleri kanuna aykırıdır. Bu nedenle mahkemece öncelikle yasaya aykırı bu durumun giderilmesine karar verilmesi gerekirken, davanın esasının karara bağlanması doğru görülmemiştir.' gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile dava konusu ... ili, Ayancık ilçesi, Tarakçı Köyü 139 ada 9 No'lu parsel lehine dava konusu 139 ada 6 parsel sayılı taşınmaz aleyhine fen bilirkişisinin 12/05/2016 düzenleme tarihli raporuna ekli 3 No'lu krokisinde kırmızı renkli (a) harfi ile gösterilmiş olan 331,38 metrekarelik kısmı üzerinden geçit hakkı kurulmasına, dava konusu 139 ada 10 No'lu parsel lehine dava 139 ada 9 parsel sayılı taşınmaz aleyhine fen bilirkişisinin 12/05/2016 düzenleme tarihli raporuna ekli 3 No'lu krokisinde kırmızı renkli (a) harfi ile gösterilmiş olan 185,98 metrekarelik kısmı üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “Mutlak geçit ihtiyacı” veya “Geçit yoksunluğu”, ikincisine de “Nispi geçit ihtiyacı” ya da “Geçit yetersizliği” denilmektedir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Geçit davalarında uygulanan kesintisizlik ilkesi gereğince davacıya ulaşım sağlayacak geçitin herhangi bir engelle karşılaşmadan genel kadastro yoluna ulaşması gerekir.
Ayrıca, kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; mahkemece yapılan keşif sonucu alınan 12.05.2016 tarihli fen bilirkişisi raporunda gösterilen 3 numaralı güzergahtan geçit hakkı tesis edilmiş ise de davacı ... mülkiyetinde bulunan 139 ada 10 parsel sayılı taşınmaz yönünden kesintisizlik ilkesi ihlal edilmiştir. Lehine geçit hakkı tesisi istenilen 139 ada 10 parsel sayılı taşınmaz için 139 ada 9 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı tesis edilmiş, 139 ada 10 parsel sayılı taşınmaz için güzergahın genel yola ulaşmadığı, genel yol ile arasında 139 ada 6 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu ancak bu taşınmaz üzerinden geçit hakkı tesis edilmediği görülmüştür. Bu durumda 139 ada 10 parsel sayılı taşınmaz lehine 12.05.2016 tarihli fen bilirkişisi raporu ekindeki 3 numaralı krokide 139 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kırmızı renk ile gösterilen yerden de geçit hakkı tesisi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.