1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

14. Hukuk Dairesi 2016/11083 E. , 2019/8281 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
14. Hukuk Dairesi 2016/11083 E. , 2019/8281 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22/10/2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, tarafların ... ili, ... ilçesi, Sarıkavak Mahallesi 289 ada 43 parseldeki ortaklıklarının aynen taksiminin mümkün olmadığından satış yoluyla giderilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmü, davalılar ... ve ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalılar ... ve ... lehine muhdesat şerhi bulunmakta olup davalı ...’in de muhdesat aidiyet iddiası vardır.
Yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca mahkemece tarafların ...’in muhdesat aidiyet iddiasında ittifak edip etmedikleri üzerinde durulmalı ittifak etmiyorlarsa bu konuda ilgiliye dava açmak üzere süre verilmeli, muhdesatın aidiyeti hususunda tarafların ittifak etmeleri veya açılacak dava sonucunda bu hususun kanıtlanması halinde bilirkişiden ek rapor alınarak taşınmazın bulunan toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi satış sonucunda muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara dağıtılması gerekmektedir.
Öte yandan, tapuda lehine muhdesat aidiyet şerhi bulunan davalılar yönünden ise bilirkişiden ek rapor alınarak taşınmazın bulunan toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi satış sonucunda muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşlara geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara dağıtılması gerekmektedir.
Açıklanan hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm sonucunun BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.