14. Hukuk Dairesi 2016/13356 E. , 2019/4786 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
14. Hukuk Dairesi 2016/13356 E. , 2019/4786 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.10.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin davalılarla birlikte 126 ada 1 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğunu, taşınmazın aynen taksiminin mümkün olmadığını belirterek ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar, taşınmazın kendilerine miras yoluyla intikal ettiğini, taşınmaz üzerinde murisleri tarafından inşa edilen yapıların kendilerine kalacak şekilde aynen taksimi kabul ettiklerini mümkün olmadığı takdirde ortaklığın satış yoluyla giderilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile “.... Köyü, Köyiçi Mevkiinde bulunan 126 ada 1 parsel sayılı taşınmazda, Harita Mühendisi Diğdem Aylar ve Kadastro Teknisyeni ... tarafından düzenlenen 08/05/2015 tarihli bilirkişi raporu ekindeki 1. alternatif ifraz krokisine göre, ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesine” karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise ilgili belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur.
Belediye Encümeni veya İl İdare Kurullarınca 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun bulunması halinde onaylanması gereken ifraz projesinde kimlere nerelerin verileceği, bu konuda paydaşlar aralarında anlaşamazlarsa hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; Kadastro teknisyeni ve harita mühendisi tarafından tanzim edilen 08.05.2015 tarihli bilirkişi raporuna ekli 1 ve 2 numaralı ifraz krokilerinde, A ve B harfleri ile gösterilen iki ayrı taksimat belirtilmişse de hangi harfin hangi hissedara ait olduğunun belirtilmediği anlaşılmıştır. Davaya konu 126 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında davacı ..., davalı ... ve diğer davalı ... isminde üç hissedarın yer alması sonucu ifraz krokilerinde üç ayrı taksimatın belirtilmesi gerekli olup, bununla birlikte davalıların cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarından ortak bırakılma talebi olmadığının anlaşılmasıyla mahkemece, taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile taşınmazın aynen taksimine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılardan ...’ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 27.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.10.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin davalılarla birlikte 126 ada 1 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğunu, taşınmazın aynen taksiminin mümkün olmadığını belirterek ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar, taşınmazın kendilerine miras yoluyla intikal ettiğini, taşınmaz üzerinde murisleri tarafından inşa edilen yapıların kendilerine kalacak şekilde aynen taksimi kabul ettiklerini mümkün olmadığı takdirde ortaklığın satış yoluyla giderilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulü ile “.... Köyü, Köyiçi Mevkiinde bulunan 126 ada 1 parsel sayılı taşınmazda, Harita Mühendisi Diğdem Aylar ve Kadastro Teknisyeni ... tarafından düzenlenen 08/05/2015 tarihli bilirkişi raporu ekindeki 1. alternatif ifraz krokisine göre, ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesine” karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise ilgili belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur.
Belediye Encümeni veya İl İdare Kurullarınca 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun bulunması halinde onaylanması gereken ifraz projesinde kimlere nerelerin verileceği, bu konuda paydaşlar aralarında anlaşamazlarsa hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; Kadastro teknisyeni ve harita mühendisi tarafından tanzim edilen 08.05.2015 tarihli bilirkişi raporuna ekli 1 ve 2 numaralı ifraz krokilerinde, A ve B harfleri ile gösterilen iki ayrı taksimat belirtilmişse de hangi harfin hangi hissedara ait olduğunun belirtilmediği anlaşılmıştır. Davaya konu 126 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında davacı ..., davalı ... ve diğer davalı ... isminde üç hissedarın yer alması sonucu ifraz krokilerinde üç ayrı taksimatın belirtilmesi gerekli olup, bununla birlikte davalıların cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarından ortak bırakılma talebi olmadığının anlaşılmasıyla mahkemece, taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile taşınmazın aynen taksimine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılardan ...’ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 27.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.