14. Hukuk Dairesi 2016/19220 E. , 2019/3915 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
14. Hukuk Dairesi 2016/19220 E. , 2019/3915 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.03.2016 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 28.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil işlemine ilişkindir.
Davacı, 15 parsel sayılı taşınmazın ½ payını 16.03.2012 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle.... Petrol yetkilisi davalı ...’den satın aldığını, daha sonra bu payın davalı ... ’a satıldığını, onun da babası dava dışı ölü ....’a sattığını belirterek, .... adına kayıtlı payın iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nın 119. maddesinde sayılan unsurları ihtiva etmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü davacı temyiz etmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119. maddesinde dava dilekçesinin neleri içereceği gösterilmiştir. Bu madde hükmüne göre, davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri dava dilekçesinde bulunması gereken hususlardandır.
Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesi uyarınca tebligat, tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresine yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde muhatabın adresi kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.
Somut olaya gelince, mahkemece, tensip zaptı ile davacıya dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nın 121. maddesi ve aynı kanunun 119/2. maddesinin b ve ğ bentlerindeki koşulları taşımaması nedeniyle davalıların adreslerinin bildirilmesi ve talep sonucunu açıklanması için bir haftalık kesin süreli ihtarlı davetiye çıkartılmış, tebligat davacıya 05/04/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı 11/04/2016 tarihli dilekçe ile talep sonucunu açıklayarak davalıların kimlik numarasını ve kesin süre sonrasında da 21/04/2016 tarihli dilekçe ile davalıların adreslerini bildirmiştir.
Bu durumda mahkemece, bildirilen kimlik numaraları üzerinden adrese dayalı kayıt sisteminden davalıların adreslerini belirleyerek dava dilekçesini tebliğ etmek mümkündür. O halde davacının davalıların adreslerini bildirmediğinden söz edilemez. Mahkemece, davalıların bildirilen adreslerine dava dilekçesinin tebliği ile usulü işlemler tamamlandıktan ve usulüne uygun taraf teşkili sağlandıktan sonra esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.03.2016 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 28.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil işlemine ilişkindir.
Davacı, 15 parsel sayılı taşınmazın ½ payını 16.03.2012 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle.... Petrol yetkilisi davalı ...’den satın aldığını, daha sonra bu payın davalı ... ’a satıldığını, onun da babası dava dışı ölü ....’a sattığını belirterek, .... adına kayıtlı payın iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece, dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nın 119. maddesinde sayılan unsurları ihtiva etmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü davacı temyiz etmiştir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119. maddesinde dava dilekçesinin neleri içereceği gösterilmiştir. Bu madde hükmüne göre, davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri dava dilekçesinde bulunması gereken hususlardandır.
Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesi uyarınca tebligat, tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresine yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde muhatabın adresi kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.
Somut olaya gelince, mahkemece, tensip zaptı ile davacıya dava dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nın 121. maddesi ve aynı kanunun 119/2. maddesinin b ve ğ bentlerindeki koşulları taşımaması nedeniyle davalıların adreslerinin bildirilmesi ve talep sonucunu açıklanması için bir haftalık kesin süreli ihtarlı davetiye çıkartılmış, tebligat davacıya 05/04/2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı 11/04/2016 tarihli dilekçe ile talep sonucunu açıklayarak davalıların kimlik numarasını ve kesin süre sonrasında da 21/04/2016 tarihli dilekçe ile davalıların adreslerini bildirmiştir.
Bu durumda mahkemece, bildirilen kimlik numaraları üzerinden adrese dayalı kayıt sisteminden davalıların adreslerini belirleyerek dava dilekçesini tebliğ etmek mümkündür. O halde davacının davalıların adreslerini bildirmediğinden söz edilemez. Mahkemece, davalıların bildirilen adreslerine dava dilekçesinin tebliği ile usulü işlemler tamamlandıktan ve usulüne uygun taraf teşkili sağlandıktan sonra esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.