14. Hukuk Dairesi 2016/16552 E. , 2019/2800 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

14. Hukuk Dairesi 2016/16552 E. , 2019/2800 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 28.09.2007 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... mirasçıları vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davalı mirasçıları vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nin “Tarafta iradî değişiklik” başlıklı 124. maddesi gereğince; Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.
Türk Medeni Kanununun 28. maddesinde, gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarak da taraf ehliyetinin sona ereceği belirtilmiştir. Dava tarihinden önce ölüm nedeniyle şahsiyeti son bulan kişi taraf ehliyetini yitireceğinden aleyhine dava açılamaz ise de; yukarıda belirtildiği üzere maddi hatadan dolayı muhatabın yanlış gösterilmesi, davacının tüm özeni göstermesine rağmen dava açacağı kişiyi doğru tespit edememesi, kısa süre önce kendisiyle işlem yapılmış ya da sadece vekiliyle muhatap olunmuş bir işlemden sonra muhatabın ölmesi durumlarında yanlış taraf gösterilmesi dürüstlük kuralına aykırı değilse ortaya çıkan dava ilişkisi sebebiyle daha üstün bir yarar dikkate alınarak yargılamaya gerçek tarafla devam edilmelidir.
Bu durumda mahkemece, ölen kişinin veraset belgesi ile belirlenen tüm mirasçılarına dava dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmak suretiyle davanın esasına girilmesi gerekir.
Somut olayda; davacı 28.09.2007 tarihinde açtığı davada ipotek lehtarı ...'ı davalı göstermiştir. Mahkemece davalıya ilanen tebligat yapılmış, taraf teşkilinin sağlandığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm de davalıya ilanen tebliğ edilerek taraflarca temyiz edilmediği gerekçesiyle 28.05.2009 tarihinde kesinleştiğine ilişkin kesinleşme şerhi verilmiştir.
Sunulan veraset ilamına göre ipotek alacaklısının mirasçıları oldukları anlaşılan ... vd. vekili tarafından kararın temyiz edildiği görülmektedir. İpotek alacaklısı ...'ın 20.07.1986 tarihinde davadan önce vefat ettiği anlaşılmış olup ölmüş kişiye çıkarılan tebligat da bir hüküm ifade etmeyeceğinden ipotek alacaklısına usulüne uygun bir tebligatın varlığından da söz edilemez. O halde davalı mirasçıları vekilinin 24.03.2016 tarihli dilekçesi temyiz dilekçesi olarak kabul edilerek hükmün incelemesine geçilmiştir.
Mahkemece, ipotek alacaklısı davadan önce vefat ettiğinden, mirasçılarına dava dilekçesi tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz hususlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön