14. Hukuk Dairesi 2016/4149 E. , 2019/1240 K.
'İçtihat Metni'
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.05.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, davacı ... vekili tarafından davalı ... aleyhine 17.10.2014 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin iptali talebi üzerine davalar birleştirilerek yapılan duruşma sonunda; asıl davanın ve birleştirilen davanın reddine dair verilen 12.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve birleştirilen dava davacısı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı vekili, ... 4. Noterliğinde düzenlenen 13.02.2007 tarihli ve 2507 yevmiye No'lu satış vaadi sözleşmesi ile davalının 5409 parselde bulunan B Blok 1 ve 2 No'lu daireleri 150.000,00TL bedelle davacıya satmayı vaat ettiğini, satış bedelinin nakden ve tamamen ödendiğini, ancak davalının tapu vermeye yanaşmadığını belirterek, B Blok 1 ve 2 No'lu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
Davalı vekili dayanarak satış vaadi sözleşmesinin davacı ile davalı ...'in oğlu ... arasında imzalandığını, davalının oğlu ...'e verdiği vekaletnamenin ikrah ve tehdit altında imzalandığını, davalının daha önce bizzat kendisi gelmeden hiç bir işlem yapılmaması için tapuya dilekçe verdiğini, bu dilekçenin tapu kaydının beyanlar hanesine de işlendiğini ve işlem yapan 3. kişiler ile tapu idaresini bağlayıcı nitelikte olduğunu, davalı bizzat tapuya gitmeden sözleşme yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen davada davacı ... vekili davalı ... aleyhine ... 4. Noterliğinde düzenlenen 13.02.2007 tarihli satış vaadi sözleşmesinin ikrah nedeniyle iptalini istemiştir.
Mahkemece asıl davanın sübut bulmaması nedeniyle reddine, birleştirilen davanın ise hak düşürücü süre dolduktan sonra açılmış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve birleştirilen dava davacısı ... vekili temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre birleştirilen davada davacı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2)Asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Sözleşmede ödendiği yazılan satış bedelinin kısmen veya tamamen alınmadığının savunulması halinde bu savunma senede karşı bir iddia olacağından kanıtlama yükü bunu iddia eden vaat borçlusuna düşer. Ayrıca, somut olayda dayanak satış vaadi sözleşmesinde bedelin tamamen ödendiği yazılıdır. Bunun aksi yani bedelin ödenmediği iddiası senede karşı aynı nitelikteki belge ile ispat edilmelidir. Satış bedelinin ödenmediği yönündeki iddia aynı nitelikte bir yazılı belge ile kanıtlanamadığına göre davanın kabulü ile tapu iptali ve tescile dair hüküm kurulması gerekir. Bu yönler gözardı edilerek, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; dayanak satış vaadi sözleşmesi ile davacıya B Blok 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümlerin satışı vaat edildiği halde, gerekçeli kararda İbrahim Kapağan'a yapılan satış vaadi sözleşmesi bilgilerinin yazılmış olması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle birleştirilen davanın davacısı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.02.2019 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum.
14. Hukuk Dairesi 2016/4149 E. , 2019/1240 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 128 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat