1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

14. Hukuk Dairesi 2020/2622 E. , 2020/8601 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
14. Hukuk Dairesi 2020/2622 E. , 2020/8601 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05/12/2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/01/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, TMK'nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının maliki olduğu eski 480 parsel yeni 139 ada 12 parsel sayılı taşınmazın yola çıkışının olmaması sebebi ile geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekili ve davalı ..., davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine Dairemizin 10/04/2018 tarih 2015/10666 Esas, 2018/2858 Karar sayılı ilamıyla '....Türk Medeni Kanununda bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki açtığı bu davaya devam edilebilmesi için kural olarak öteki ortakların açılan davaya olur vermeleri ya da davanın miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile sürdürülebileceği benimsendiğinden ve dava ehliyetinin varlığı mahkemece re’sen araştırılması gereken hususlar arasında bulunduğundan davaya katılmayan ortaklar...ın olurları alınmaksızın veya Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülebileceği gözardı edilerek çekişmenin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün belirtilen nedenle bozulmasına karar verilmiştir..’’ gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ile davalı ... vekili ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2) Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Dava konusu olaya gelince:
Mahkemece davacıya ait 139 ada 12 parsel sayılı taşınmaz lehine 139 ada 7 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı kurulmuş ve üzerinden geçit kurulan 139 ada 12 parsel maliki lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir. Geçit davalarında davanın niteliği gereği yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerekir. Ancak, mahkemece davalı 139 ada 7 parsel sayılı parselin maliki aleyhine açılan dava kabul edilerek bu taşınmaz üzerinden geçit kurulduğuna göre, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesine aykırılık oluşturacak şekilde bu taşınmaz maliki lehine ayrıca vekalet ücreti takdir edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş ise de, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) No'lu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) No'lu bentte açıklanan nedenlerle hüküm sonucunun dokuzuncu bendinin hükümden çıkarılmasına, kararın DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.