14. Hukuk Dairesi 2016/18355 E. , 2020/6867 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
14. Hukuk Dairesi 2016/18355 E. , 2020/6867 K.
'İçtihat Metni'
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17/01/2013 gününde verilen dilekçe ile alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne karar verilmiş, davalı ... vekili mahkemece düzenlenen harç tahsil müzekkeresinin iptalini talep etmiş, bu talebin reddine dair verilen 05/03/2015 günlü tavzih kararının Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeden 25/02/2014 tarihinde kesinleşmiştir.
Hükmün kesinleşmesi üzerine mahkemece 24/04/2014 tarihinde 8.695,25 TL bakiye karar harcının tahsili için harç tahsil müzekkeresi düzenlenmiştir.
Davalı ... vekili 12/01/2015 havale tarihli dilekçesi ile müvekkilinin davalılara dava değerinin 1/8'i olan 19.976,25 TL ödenmesine karar verildiğini, müvekkili dışındaki diğer davalılar yönünden de alacak ödemeleri konusunda hüküm kurulduğunu, davalı müvekkilinin kararda belirtilen ilam harcının 1/8'i olan 1.086,90 TL ödemesi gerekirken vergi dairesine yazılan müzekkerede dava değerinin tamamı üzerinden hesaplanan harcın adı geçen davalıdan tahsili yönünde bildirimde bulunulduğunu ve sadece davalı müvekkilinin T.C. Kimlik numarası ve adresinin yazıldığını, diğer davalıların T.C. Kimlik numaraları ve adreslerinin yazılmadığını, harç tahsil müzekkeresinin düzeltilmesi gerektiğini belirterek, harç tahsil müzekkeresinin iptaline, her davalı için ayrı ayrı harç tahsil müzekkeresi düzenlenerek her bir davalı hakkında hükmedilen tutar üzerinden harç miktarı hesaplanmasını ve vergi dairesine bildirim yapılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, 05/03/2015 tarihli karar ile davalıların devlete ödenecek harçtan müteselsilen sorumlu olduklarından harç tahsil müzekkeresinde bir hata bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı ... vekili bu ek kararı mahkeme her bir davalı tarafından davacıya ödenmesine karar verilen miktarların ayrı ayrı gösterildiği davalı müvekkilinin ödemesi gereken miktar üzerinden yargılama gideri ödemesi gerektiği, hükümde 'Müteselsilen' ödeme yönünde bir karar bulunmadığı gerekçesiyle temyiz etmiştir.
Mahkeme kararlarında, yargılama giderleri ve bu giderlerin yükletileceği tarafın belirtilmesi zorunludur. Bu kapsamda, yargılama giderlerinin bir parçası olan yargı harçlarının da kararda hüküm altına alınması gerekir.
Harçlar Kanunu’nun 27/1 maddesi uyarınca (1) sayılı tarifede yazılı maktu harçlar ilgili bulunduğu işlemin yapılmasından önce peşin olarak ödenir. Anılan Kanun’un 28/1-a maddesi uyarınca, karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı (dörtte üçü) kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. Belirtilen süre içinde ödeme yapılmaz ise ilgili mahkeme tarafından bu sürenin dolmasından itibaren onbeş gün içinde vergi dairesine müzekkere yazılır. Harç tahsil müzekkeresini alan vergi dairesi, kamu alacağı niteliğindeki söz konusu harcın takip ve tahsili için harekete geçer.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin son fıkrasında; yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm “mahkeme kararları” için geçerlidir.
Mahkeme kararlarının kesinleşmesi üzerine resen düzenlenen harç tahsil müzekkeresine ilgilisinin itirazı üzerine mahkemece verilen karar vergi dairesinden harcın iadesine ilişkin talep ile başlayacak süreç için bir idari işlem niteliği taşıdığından yargı kararlarına tanınan hukuki korumadan yararlanamaz.
Anayasa’nın 73’üncü maddesi kapsamında mali yükümlülük teşkil eden harçların tahsiline ilişkin davalarla birlikte gereksiz olarak ödendiği ya da kanuna ve usule aykırı olarak tahsil edildiği iddiasıyla idareye karşı açılacak davaların görülüp çözümlenmelerinin de niteliği gereği idari yargı yerlerine ait olduğu, ödenen harcın iadesi istemli olarak açılan davanın da 2576 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesi uyarınca idari yargı sistemi içerisinde vergi mahkemesince görülüp çözümlenmesinin icap ettiği içtihat edilmiştir. (Danıştay 9. Dairesi 15/10/2008 tarih ve E.2008/278, K.2008/4607 sayılı kararı) Harç tahsil müzekkeresinin içeriğine yönelik idareye karşı idari yargı yerinde dava açılabileceği gözetilerek, temyiz itirazlarının reddi ile ek kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve 05/03/2015 tarihli ek kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17/01/2013 gününde verilen dilekçe ile alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne karar verilmiş, davalı ... vekili mahkemece düzenlenen harç tahsil müzekkeresinin iptalini talep etmiş, bu talebin reddine dair verilen 05/03/2015 günlü tavzih kararının Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeden 25/02/2014 tarihinde kesinleşmiştir.
Hükmün kesinleşmesi üzerine mahkemece 24/04/2014 tarihinde 8.695,25 TL bakiye karar harcının tahsili için harç tahsil müzekkeresi düzenlenmiştir.
Davalı ... vekili 12/01/2015 havale tarihli dilekçesi ile müvekkilinin davalılara dava değerinin 1/8'i olan 19.976,25 TL ödenmesine karar verildiğini, müvekkili dışındaki diğer davalılar yönünden de alacak ödemeleri konusunda hüküm kurulduğunu, davalı müvekkilinin kararda belirtilen ilam harcının 1/8'i olan 1.086,90 TL ödemesi gerekirken vergi dairesine yazılan müzekkerede dava değerinin tamamı üzerinden hesaplanan harcın adı geçen davalıdan tahsili yönünde bildirimde bulunulduğunu ve sadece davalı müvekkilinin T.C. Kimlik numarası ve adresinin yazıldığını, diğer davalıların T.C. Kimlik numaraları ve adreslerinin yazılmadığını, harç tahsil müzekkeresinin düzeltilmesi gerektiğini belirterek, harç tahsil müzekkeresinin iptaline, her davalı için ayrı ayrı harç tahsil müzekkeresi düzenlenerek her bir davalı hakkında hükmedilen tutar üzerinden harç miktarı hesaplanmasını ve vergi dairesine bildirim yapılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, 05/03/2015 tarihli karar ile davalıların devlete ödenecek harçtan müteselsilen sorumlu olduklarından harç tahsil müzekkeresinde bir hata bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı ... vekili bu ek kararı mahkeme her bir davalı tarafından davacıya ödenmesine karar verilen miktarların ayrı ayrı gösterildiği davalı müvekkilinin ödemesi gereken miktar üzerinden yargılama gideri ödemesi gerektiği, hükümde 'Müteselsilen' ödeme yönünde bir karar bulunmadığı gerekçesiyle temyiz etmiştir.
Mahkeme kararlarında, yargılama giderleri ve bu giderlerin yükletileceği tarafın belirtilmesi zorunludur. Bu kapsamda, yargılama giderlerinin bir parçası olan yargı harçlarının da kararda hüküm altına alınması gerekir.
Harçlar Kanunu’nun 27/1 maddesi uyarınca (1) sayılı tarifede yazılı maktu harçlar ilgili bulunduğu işlemin yapılmasından önce peşin olarak ödenir. Anılan Kanun’un 28/1-a maddesi uyarınca, karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı (dörtte üçü) kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. Belirtilen süre içinde ödeme yapılmaz ise ilgili mahkeme tarafından bu sürenin dolmasından itibaren onbeş gün içinde vergi dairesine müzekkere yazılır. Harç tahsil müzekkeresini alan vergi dairesi, kamu alacağı niteliğindeki söz konusu harcın takip ve tahsili için harekete geçer.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin son fıkrasında; yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm “mahkeme kararları” için geçerlidir.
Mahkeme kararlarının kesinleşmesi üzerine resen düzenlenen harç tahsil müzekkeresine ilgilisinin itirazı üzerine mahkemece verilen karar vergi dairesinden harcın iadesine ilişkin talep ile başlayacak süreç için bir idari işlem niteliği taşıdığından yargı kararlarına tanınan hukuki korumadan yararlanamaz.
Anayasa’nın 73’üncü maddesi kapsamında mali yükümlülük teşkil eden harçların tahsiline ilişkin davalarla birlikte gereksiz olarak ödendiği ya da kanuna ve usule aykırı olarak tahsil edildiği iddiasıyla idareye karşı açılacak davaların görülüp çözümlenmelerinin de niteliği gereği idari yargı yerlerine ait olduğu, ödenen harcın iadesi istemli olarak açılan davanın da 2576 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesi uyarınca idari yargı sistemi içerisinde vergi mahkemesince görülüp çözümlenmesinin icap ettiği içtihat edilmiştir. (Danıştay 9. Dairesi 15/10/2008 tarih ve E.2008/278, K.2008/4607 sayılı kararı) Harç tahsil müzekkeresinin içeriğine yönelik idareye karşı idari yargı yerinde dava açılabileceği gözetilerek, temyiz itirazlarının reddi ile ek kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve 05/03/2015 tarihli ek kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.