1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

14. Hukuk Dairesi 2016/17961 E. , 2020/6771 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
14. Hukuk Dairesi 2016/17961 E. , 2020/6771 K.


'İçtihat Metni'

14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11/12/2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/07/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu 1063 ada 14 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, dava konusu taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2)Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Mahkemece, paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının ve harcın taraflardan hangi oranlarda tahsil edileceğinin hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Karar ve ilam harcının da paydaşlardan bu oranlarda tahsiline karar verilmelidir.
Öte yandan, 492 sayılı Harçlar Kanununun eki Tarifenin 'Karar ve İlam Harcı' başlığı altında düzenlenen 1. maddesinin (c) fıkrası uyarınca bir gayrimenkulün hissedarlar arasında satış suretiyle şuyuun izalesine dair hükümlerde gayrimenkulün satış bedeli üzerinden binde 11,38 oranında, menkul niteliğindeki mallar üzerindeki paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde ise 2. maddesinin (a) fıkrası hükmü uyarınca maktu harç ile yetinilmesi gerekir.
Somut olaya gelince;
Dava konusu 1063 ada 14 parsel sayılı taşınmazda paydaşlara ait muhdesat bulunduğundan bilirkişi raporunda muhdesatın arza oranlaması yapılarak, hükümde satış bedelinin, bu rapordaki oranlar dikkate alınarak taraflara dağıtılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda karar tarihi itibariyle satış bedeli üzerinden hesaplanacak binde 11,38 karar ve ilam harcının satış bedelinin dağıtılmasına ilişkin oranlarda paydaşlardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, satış bedeli üzerinden % 11,38 oranında karar ve ilam harcının paydaşlardan hisseleri oranında tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun 7. paragrafı hükümden çıkartılarak yerine, “Satış bedeli üzerinden hesaplanacak binde 11,38 oranında karar ve ilam harcının paydaşlardan satış bedelinin dağıtılmasına ilişkin oranlarda tahsili ile Hazineye gelir kaydına,” ibaresinin eklenmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 03.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.