14. Hukuk Dairesi 2020/1947 E. , 2020/4978 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
14. Hukuk Dairesi 2020/1947 E. , 2020/4978 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/06/2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02/06/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu 1314 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalı vekili, dava konusu taşınmazda Sarıyer Belediyesi tarafından yapılan parselasyon planının iptali için idare mahkemesinde dava açıldığını, İstanbul 10. İdare Mahkemesinin 2010/68 E- 2011/1305 K sayılı ilamı ile parselasyon planının iptaline ve düzenlemenin yapıldığı bölgede, kadastral mülkiyete dönüş sağlanması gerektiğine karar verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binanın davalı ...’a ait olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalı vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince; Dairemizin mahalline iade kararı uyarınca dosyaya getirtilen güncel tapu kayıtlarından, davaya konu 1314 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının karar tarihinden sonra 08.08.2019 tarihli imar uygulaması nedeniyle kapatıldığı, çeşitli parsellere dağıtım yapılarak davacı adına 1889 ada 3 sayılı imar parselinin oluştuğu ve tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır. O halde mahkemece, oluşan bu yeni duruma göre tarafların paylarının bulunup bulunmadığı ve dava dışı paydaş olup olmadığı araştırılarak, yeni oluşan parseller hakkında davacı ve davalıların davaya devam edip etmeyeceklerinin tespiti, varsa yeni paydaşların da davaya dahil edilmesi ve daha sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, tapu kaydı kapatılan ve artık işlerliğini yitiren taşınmaz yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 15.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/06/2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02/06/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu 1314 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalı vekili, dava konusu taşınmazda Sarıyer Belediyesi tarafından yapılan parselasyon planının iptali için idare mahkemesinde dava açıldığını, İstanbul 10. İdare Mahkemesinin 2010/68 E- 2011/1305 K sayılı ilamı ile parselasyon planının iptaline ve düzenlemenin yapıldığı bölgede, kadastral mülkiyete dönüş sağlanması gerektiğine karar verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binanın davalı ...’a ait olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalı vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince; Dairemizin mahalline iade kararı uyarınca dosyaya getirtilen güncel tapu kayıtlarından, davaya konu 1314 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının karar tarihinden sonra 08.08.2019 tarihli imar uygulaması nedeniyle kapatıldığı, çeşitli parsellere dağıtım yapılarak davacı adına 1889 ada 3 sayılı imar parselinin oluştuğu ve tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır. O halde mahkemece, oluşan bu yeni duruma göre tarafların paylarının bulunup bulunmadığı ve dava dışı paydaş olup olmadığı araştırılarak, yeni oluşan parseller hakkında davacı ve davalıların davaya devam edip etmeyeceklerinin tespiti, varsa yeni paydaşların da davaya dahil edilmesi ve daha sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, tapu kaydı kapatılan ve artık işlerliğini yitiren taşınmaz yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 15.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan