1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

14. Hukuk Dairesi 2020/2015 E. , 2020/4528 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
14. Hukuk Dairesi 2020/2015 E. , 2020/4528 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06/03/2017 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 08/11/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi'nce istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

KARAR

Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf istemi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili Av. ... hükmün verilmesinden ve kararı temyizinden sonra 03.07.2020 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiş, dosyada mevcut 05.12.2011 tarihli ve 29197 yevmiye numaralı vekaletnamesinde davadan feragate yetkili bulunduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nin 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nin “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı kararı)
Bu nedenle davacının davadan feragati nedeniyle mahkemesince bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz talebinin kabulü ile davacının davadan feragati nedeniyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının yatırana iadesine, 09.07.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.