1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

14. Hukuk Dairesi 2016/13292 E. , 2020/3170 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
14. Hukuk Dairesi 2016/13292 E. , 2020/3170 K.


'İçtihat Metni'

14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09/10/2015 gününde verilen dilekçe ile terekenin resmi tasfiyesinin talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen 17/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıların murisi ...'ın vergi borçlusu olduğunu, davalıların mirası reddettiklerini, davacı İdare tarafından murisin üzerine kayıtlı araca haciz konulduğunu iddia ederek murisin terekesinin resmi tasfiyesini talep etmiştir. Davacı vekili, dosya içerisine alınmış 10.12.2015 tarihli dilekçesi ile davadan feragat etmiştir.
Davalılar vekili, davalıların mirası reddettiklerini, davanın hasımsız açılması gerektiğini belirterek davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili; feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği halde davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek temyiz etmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki 6100 sayılı HMK'nin 312/1 maddesi gereğince feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkumiyet, ona göre belirlenir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 'Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhte ücret' başlıklı 6. maddesinde de 'Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur.' düzenlemesi yer almaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değil ise de, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm sonucuna 5. bent olarak “Yargılamada kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan .... uyarınca 600,00TL vekalet ücreti takdirine; davacıdan alınarak davalılara ödenmesine' cümlesinin eklenmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 01.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.