1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

14. Hukuk Dairesi 2017/2828 E. , 2020/1889 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
14. Hukuk Dairesi 2017/2828 E. , 2020/1889 K.


'İçtihat Metni'

14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 17/12/2010 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20/12/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, murisleri ...adına tapu tahsis belgeli olan 1310 ada, 9 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapıdan davalının konut olarak faydalandığını ve herhangi bir bedel ödemediğini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00TL ecrimisilin davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı, 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsis edilen yerden ecrimisil ve arsa kullanım bedelinin alınmayacağını, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/1450 Esas sayılı dosyası ile taraflar arasındaki kira sözleşmesinin ispatlanamadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, taleple bağlı kalınarak 10.000,00TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 26.11.2014 tarihli, 2014/7422 E, 2014/13430 K sayılı ilamı ile '....davacıların murisi ...'ya tahsis edilen taşınmaz ile ilgili davalı aleyhine ... 4 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/1 Esas, 2009/202 Karar sayılı dosyası ile açılan dava sonucu davalının müdahalesinin önlenmesine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Yine davacılar tarafından, müdahale konusu mesken ile ilgili olarak ecrimisil ödenmesi için ... 11. Noterliğinin 25.02.2005 tarihli 05391 yevmiye No'lu ihtarnamesinin davalıya 07.03.2005 tarihinde tebliğ edilerek davacılar tarafından 2005 yılı için 15.06.2005 tarihine kadar aylık 840,00TL ecrimisil talebinde bulunulduğu gözetilerek bu davada da aylık 840,00 TL Esas alınarak dava konusu 2005 yılı 12. aydan itibaren ilk yıl için ecrimisil bedeli hesaplanmalıdır. Müteakip yıllarda da ilk yıl için belirlenen miktar esas alınarak ecrimisil artışları hesaplanarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken en son dönemden geriye doğru gidilerek ecrimisil hesaplanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir...' gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
HUMK'nun 84. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nun 177/1. maddesi gereğince ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1948 günlü ve 1944/10 Esas, 1948/3 sayılı Kararına göre de hükmün Yargıtayca bozulması üzerine yapılan yeni tahkikat sırasında ıslah mümkün değildir.
6100 sayılı HMK'nın 26. maddesinde hükme bağlanan “Taleple bağlılık” kuralı uyarınca hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Somut olayda; davacının dava dilekçesindeki talebi 10.000,00 TL ecrimisile ilişkin olup, mahkeme ilk kararında taleple bağlılık ilkesi gereği bu miktar ecrimisile hükmetmiştir. Mahkeme kararının temyizi üzerine Dairemizce hüküm bozulmuş olup bozma ilamından sonra davacılar tarafından talep ıslah ile arttırılmıştır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1948 günlü ve 1944/10 Esas, 1948/3 sayılı Kararı gereğince bozma kararından sonra ıslah mümkün değildir. Mahkemece bozma sonrası yapılan ıslaha değer verilmek suretiyle ıslahla artırılan değere itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.