15. Hukuk Dairesi 2016/6411 E. , 2018/2104 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
15. Hukuk Dairesi 2016/6411 E. , 2018/2104 K.
'İçtihat Metni'
Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı asil ... geldi. Davacı vekili ile davalı asil gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı asil dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı davasında davalı ile aralarında düzenlenen sözleşme ile davalıya ait olan eski konutun tadilatı ve sonrasında satışı işini üstlendiğini, tadilat işlemlerini tamamlayarak konutu davalıya teslim ettiğini, satış aşamasına gelindiğinde, davalının talebine uygun müşteri bulmasına rağmen davalının her müşteriyi çeşitli gerekçelerle geri çevirdiğini, tadilatın bitmesinden sonra konuta kendisinin yerleştiğini, tadilat bedelini de ödemediğini belirterek 60.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı savunmasında davanın reddine karar verilmesini istemiş, Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak tadilatın sözleşmeye uygun olarak yapıldığı, ayıplı imalat ve noksan iş bulunmadığı, bedelin piyasa fiyatlarına göre 32.729,00 TL olup davadan sonra 19.557,18 TL ödendiği anlaşılmakla 19.557,18 TL yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, kalan 13.171,83 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Taraflar arasında düzenlendiği ihtilâfsız olan sözleşmede davalıya ait olan 5 nolu dairenin “tadilat ve satış işleri için” davacı ve davalının 60.000,00 TL bedel üzerinden anlaştıkları, tadilattan sonra dairenin minimum “300.000,00 TL'ye” satılıp davacıya bedelin
satışın yapıldığı gün nakit olarak yapılacağının kararlaştırıldığı, dosya kapsamına göre tadilatın yapıldığı ancak dairenin satışının yapılamadığı dairede davacının oturduğu anlaşılmaktadır. Sözleşme dikkate alındığında davacının üstlendiği tadilat bedelinin 60.000,00 TL götürü olarak kararlaştırıldığı açık olduğundan ve eksik kusur bulunmadığı belirlendiğinden davacının yaptığı imalâtın bedelinin 60.000,00 TL olduğunun kabulü ile davadan sonra ödemenin mahsubundan sonra 19.557,18 TL yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, kalan 40.442,82 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken daha az miktara hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı asil ... geldi. Davacı vekili ile davalı asil gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı asil dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı davasında davalı ile aralarında düzenlenen sözleşme ile davalıya ait olan eski konutun tadilatı ve sonrasında satışı işini üstlendiğini, tadilat işlemlerini tamamlayarak konutu davalıya teslim ettiğini, satış aşamasına gelindiğinde, davalının talebine uygun müşteri bulmasına rağmen davalının her müşteriyi çeşitli gerekçelerle geri çevirdiğini, tadilatın bitmesinden sonra konuta kendisinin yerleştiğini, tadilat bedelini de ödemediğini belirterek 60.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı savunmasında davanın reddine karar verilmesini istemiş, Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak tadilatın sözleşmeye uygun olarak yapıldığı, ayıplı imalat ve noksan iş bulunmadığı, bedelin piyasa fiyatlarına göre 32.729,00 TL olup davadan sonra 19.557,18 TL ödendiği anlaşılmakla 19.557,18 TL yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, kalan 13.171,83 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Taraflar arasında düzenlendiği ihtilâfsız olan sözleşmede davalıya ait olan 5 nolu dairenin “tadilat ve satış işleri için” davacı ve davalının 60.000,00 TL bedel üzerinden anlaştıkları, tadilattan sonra dairenin minimum “300.000,00 TL'ye” satılıp davacıya bedelin
satışın yapıldığı gün nakit olarak yapılacağının kararlaştırıldığı, dosya kapsamına göre tadilatın yapıldığı ancak dairenin satışının yapılamadığı dairede davacının oturduğu anlaşılmaktadır. Sözleşme dikkate alındığında davacının üstlendiği tadilat bedelinin 60.000,00 TL götürü olarak kararlaştırıldığı açık olduğundan ve eksik kusur bulunmadığı belirlendiğinden davacının yaptığı imalâtın bedelinin 60.000,00 TL olduğunun kabulü ile davadan sonra ödemenin mahsubundan sonra 19.557,18 TL yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, kalan 40.442,82 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken daha az miktara hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davacı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.