15. Hukuk Dairesi 2018/4807 E. , 2019/40 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

15. Hukuk Dairesi 2018/4807 E. , 2019/40 K.


'İçtihat Metni'

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi


Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı ... Holding A.Ş. (. ...) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, ödenmeyen bakiye iş bedeli talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karar, davalı ... Holding A.Ş. vekili ve katılma yoluyla da davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkilinin sanat asistanı olarak çalıştığı ve davalıların da yapımcılığını üstlendiği ''Kirpi'' adlı sinema filminin çekimlerinin tamamlanıp gösterime girmiş olmasına rağmen iş sahibi davalılar tarafından bakiye iş bedelinin davacıya ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Holding A.Ş. vekili; davacı ile aralarında akdî ilişki bulunmadığını belirtmiş, aşamalarda ise; ikrar kabul edilmemesi kaydıyla; sinema filmlerinin eser niteliğine haiz olduğunu ve buna ilişkin uyuşmazlıkların da Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine göre fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek görev itirazında bulunarak davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalı .... Şti. yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı ... Holding A.Ş. vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 29/04/2015 tarihli, 2014/27028 Esas 2015/15659 Karar sayılı kararı ve '' taraflar davacının sadece ''...'' adlı sinema filminde yönetmen olarak çalışması karşılığında belirli bir para ödeneceği hususunda anlaşmış olup, aralarındaki hukuki ilişki eser sözleşmesine dayanmaktadır. Eser sözleşmesine dayalı alacağa ilişkin yargılama görevi iş mahkemesine ait olmayıp genel mahkemeler görevli olduğundan mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken esasa girilerek yazılı şekilde hüküm
kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.'' gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece yeniden yapılan yargılama sırasında bozma ilamına uyulmasına karar verilerek davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karar, bu sefer de davalı ... Holding A.Ş. vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından süresinde tekrar temyiz edilmiştir.
1-1086 sayılı HUMK'nın yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nda; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hakka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş bulunması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK'da da usulî kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de bu ilkenin uygulanma gerekliliği HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir. Yargıtay'ın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak doğmuştur.
Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” ya da “usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.02.1998 tarih, 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı ilamında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usuli kazanılmış hak denilmektedir...” şeklinde tanımlanmaktadır.
Bu bilgiler ışığında ... 2. İş Mahkemesi’nin 2009/640 Esas 2014/459 Karar 10/06/2014 günlü bozma öncesi davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk karar sadece davalılardan ... Holding A.Ş. vekilince temyiz olunmuş olup, davacının ilk kararı temyiz etmediğinden usuli müktesep hak uyarınca verilmiş bulunan son kararı temyiz etmesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu sebeple davacı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... Holding A.Ş. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Taraflar arasında yazılı bir eser sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu durumda davacı davalı yararına olan yaptığı işler için vekâletsiz iş görme hükümlerine göre iş bedelini isteyebilir. Vekâletsiz iş görme halinde de iş bedeli işin yapıldığı zamandaki serbest piyasa rayiçlerine göre uzman bilirkişi aracılığıyla yaptırılan inceleme sonucu mahkemece belirlenir. Mahkemece alınan raporlar incelendiğinde; hesaplamaların bu kurala uygun olmadığı
anlaşılmış olup, raporlar hükme esas alınabilecek yeterlilikte değildir. Mahkemece yapılması gereken iş, iş bedelinin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi için konusunda uzman bilirkişiden gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak bu ilkelere göre değer hesaplattırılması ve alınacak rapor sonucuna göre ödendiği kanıtlanan bedelin mahsup edilerek sonucuna göre hüküm kurulmasından ibarettir. Mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 3. bent uyarınca hükmün davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı ... Holding A.Ş.'ye geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 07.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön