16. Hukuk Dairesi 2017/4720 E. , 2018/5388 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1960 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında mezarlık vasfı ile sınırlandırılan taşınmaz ile yol vasfıyla tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Eldeki davada, davacının talebi, 1960 yılında 5602 sayılı Yasa uyarınca yapılan kadastro çalışmalarında köy mezarlığı olarak sınırlandırılarak tescil harici bırakılıp, tapuya yahut özel siciline tescil edilmeyen 676 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (B) ile gösterilen 930.60 metrekarelik bölümü ile aynı raporda (B1) ile gösterilen ve tescil harici yolda kalan 290.60 metrekarelik taşınmaz bölümüne yöneliktir. Mahkemece, bu bölümlerin nitelikleri gereği zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu nitelikteki davaların Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine yöneltilmesi gerekir. Somut olayda davada Hazine ve ... Köyü Tüzel Kişiliği hasım gösterilmiş ise de, hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun'un 1. maddesi gereğince aralarında ...İlinin de bulunduğu 14 ilde sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüş, bu illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış, geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası uyarınca da tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesinin taraf olacağı hükmü getirilmiş olduğu halde yalnızca ... Köyünün bağlı olduğu '... Belediyesi' tüzel kişiliğinin davaya dahil edilmesi ile yetinilmiş olup, ...Büyükşehir Belediyesi davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmadığı gibi; yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile iktisap 3402 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde düzenlenmiş olup özel mülkiyete konu olabilecek taşınmazların zilyetlik yolu ile kazanılabileceği belirtilmiştir. Kapanmış yollar, köy boşlukları metruk mezarlar ile imar-ihya edilmeli halinde, öncesi dere yatağı, taşlık, kayalık vs. Niteliğinde olan yerlerin özel mülkiyete konu olabileceği kuşkusuzdur. Ne var ki, Mahkemece çekişmeli taşınmaz bölümleri başında keşif yapılmış ise de keşif yerinde davacının bildirdiği tanıklar dinlenmediği gibi, mahalli bilirkişi de refakate alınmamıştır.
Sadece teknik bilirkişilerin katılımıyla taşınmazın vasfının belirlenmesi ve davacının iddiasına konu yerlerin tespiti ile yetinilmiş, hakimin gözlemi tutanağa geçirilmemiştir. Yapılan bu keşif sonrası teknik bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 30.06.2014 tarihli raporda, davaya konu taşınmaz bölümlerinin zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan yerlerden olduğu belirtildikten sonra, mezarlık olarak sınırlandırılıp tescil harici bırakılan 676 parsel içerisinde kalan 930.60 metrekarelik kısmın hiç bir zaman fiilen mezarlık olarak kullanılmadığı, mevcut mezarlığın duvarla çevrildiği, bu alanın mezarlık içerisine alınmadığı; yol boşluğu olarak tescil harici bırakılan 290.60 metrekarelik kısmın da fiilen yol olarak kullanılmadığı belirtilmiştir. Mahallinde yöntemine uygun şekilde keşif yapılmadığından çekişmeli taşınmaz bölümleri ile fiilen mezarlık olarak kullanılan 676 parsel arasındaki duvarın ne zaman ve kim tarafından yapıldığı hususu da tespit edilmemiştir.
Hal böyle olunca mahkemece, öncelikle dava, ilgili kamu tüzel kişisi olarak ...Büyükşehir Belediye Başkanlığına da usulüne uygun davetiye ile bildirilerek taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişiler taraf tanıkları, fen, ziraat ve inşaat bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılmalı; yapılacak keşifte taşınmaz bölümlerinin öncesinde vasfının ne olduğu; kimden kime kaldığı, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç tarihi, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı olaylara dayalı bilgiler alınmalı, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde bu çelişki duraksamasız giderilmeli, taşınmaza ilişkin gözlem keşif tutanağına aynen yansıtılmalı, özellikle çekişmeli taşınmaz bölümleri ile fiilen mezarlık olarak kullanılan bölüm arasında bulunduğu belirtilen ve teknik raporda da gösterilen istinat duvarının kim tarafından ve ne zaman yapıldığı tespit edilmeli; ayrıca davacı tarafça bu bölümler ile mezarlık arasında, sonradan davacı tarafça doldurulduğu iddia edilen büyük bir kot farkının da bulunduğu; ve evveliyatında çukur olup dolgu yapılmak suretiyle ihya edildiği ileri sürüldüğünden davaya konu taşınmaz bölümlerinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun anlaşılması halinde ise; imar-ihyanın ne zaman başlayıp ne zaman tamamlandığı, tarımsal amaçlı kullanımın ne zaman başladığı ayrı ayrı sorulup saptanmalı; zemini iyileştirmek amacı ile değil de hiç bir şekilde tarım yapılması mümkün bulunmayan yere sadece dışarıdan toprak taşımak ve dolgu yapmak suretiyle arazinin düz hale getirilmesinin imar-ihya sayılmayacağı hususları da göz önünde bulundurulmalı; fen bilirkişisinden keşfi izlemeye ve yerel bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye elverişli, komşu parsel kayıtlarının çekişmeli taşınmaz yönünü gösterir sınırlarını belirten ayrıntılı rapor ve kroki alınmalı, ayrıca davaya konu (B) ve (B1) bölümlerinin kuzeyinde yer alan (A) - (A1) ile güneyinde yer alan (C) - (C1) bölümlerinin de aynı hukuki nedene dayanan tescil davasına konu olduğu dikkate alınarak her üç dava birlikte değerlendirilerek bir karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmaksızın hüküm tesisi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
04.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
16. Hukuk Dairesi 2017/4720 E. , 2018/5388 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat