1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

16. Hukuk Dairesi 2015/19259 E. , 2018/1104 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
16. Hukuk Dairesi 2015/19259 E. , 2018/1104 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 2006 yılında yapılan kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin yol olmadığı, davacılardan ... adına kayıtlı 186 ada 108 ve 193 ada 8 parseller ve davacılardan ... adına kayıtlı 193 ada 9 parsel sayılı taşınmaza dahil olduğu iddiasına dayanarak tescil istemiyle, 20.7.2011 tarihinde birlikte dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, yörede kadastro çalışmaları 2006 yılında yapıldığına göre yol olarak tespit dışı bırakılan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin de aynı tarihte paftasında yol olarak bırakılmış olduğu, kadastro çalışmaları yapılması ile kadastrodan önceki zilyetlik kesintiye uğradığına göre kadastro öncesi zilyetliğin kadastro tespitinden sonraki zilyetlik süresine eklenemeyeceği; ancak somut olayda davacıların zilyetlik süresinin paftasında yol olarak gösterildiği 2006 tarihinden, davanın açıldığı 2011 tarihine kadar 20 yıla ulaşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, dava kadastro tespiti ile yol olarak tescil harici bırakılan yer hakkında kadastro tespitinden önceki sebebe dayalı olarak açılmıştır. Kadastro tespitinden önce dava konusu taşınmazın kadim ve genel bir yol niteliğinde olup olmadığı, davacı taraf yararına 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi ise isabetsizdir. O halde doğru sonuca ulaşılabilmesi için; öncelikle davacıya, karar tarihinde yürürlükte olan 6360 sayılı Kanun gereğince taşınmazın sınırları içinde bulunduğu ... Büyükşehir Belediyesi ile ... Belediye Başkanlığını TMK: 713/3 maddesi gereğince “davalı sıfatı” ile davaya dahil etmesi için süre verilmeli, taraf teşkilinin sağlanması halinde işin esasına girilerek iddia ve savunma doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de tescil harici yerler tapuda kayıtlı olmadığına göre kural olarak dava tarihi itibarı ile edinme koşullarının varlığının araştırılması gerekirken, mevzuatımızda kadastro tespiti yapılmış olmasının zilyetlik süresini kestiğine ilişkin yasal düzenleme olmadığı halde, yasal dayanağı olmayan bu gerekçe ile karar verilmesi de isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 20.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.