16. Hukuk Dairesi 2016/13938 E. , 2019/7726 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
16. Hukuk Dairesi 2016/13938 E. , 2019/7726 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 284 ada 371 parsel sayılı 3.626,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, zilyedinin kim olduğunun tam olarak bilinemediği belirtilerek, tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın kendi adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 284 ada 371 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, çekişmeli taşınmazın, dedesinden babasına ondan da kendisine kaldığı ve 20 yıldır malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmış ve mahkemece de bu iddiasını ispatladığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, davacı dava konusu taşınmazın kadastro tespitinden sonra (2007 yılında vefat eden) babasından kaldığını ileri sürerek adına tescil isteminde bulunduğu ve babası ...’ın davacı dışında başka mirasçısı bulunduğu halde, davacıya taşınmazın babasından kendisine ne şekilde intikal ettiği hususu sorulup saptanmamış; başka bir ifade ile taşınmazın adına tescilini talep edebilmesi için aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı üzerinde durulmamıştır. Oysa ki aktip dava ehliyetinin varlığı dava şartı olup, bu husus mahkemece re'sen gözetilmelidir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın babasından kendisine hangi yolla intikal ettiği hususu davacıya açıklattırılmalı, murisin sağlığında bağış, satış vb yollarla ya da mirasçılar arasında pay devri suretiyle taşınmazın davacıya geçmiş olduğunun kanıtlanması halinde, davacının taşınmazda hangi tarihten beri, ne sıfatla ve ne şekilde zilyet olduğu yöntemince araştırılmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 284 ada 371 parsel sayılı 3.626,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, zilyedinin kim olduğunun tam olarak bilinemediği belirtilerek, tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın kendi adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 284 ada 371 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, çekişmeli taşınmazın, dedesinden babasına ondan da kendisine kaldığı ve 20 yıldır malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmış ve mahkemece de bu iddiasını ispatladığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, davacı dava konusu taşınmazın kadastro tespitinden sonra (2007 yılında vefat eden) babasından kaldığını ileri sürerek adına tescil isteminde bulunduğu ve babası ...’ın davacı dışında başka mirasçısı bulunduğu halde, davacıya taşınmazın babasından kendisine ne şekilde intikal ettiği hususu sorulup saptanmamış; başka bir ifade ile taşınmazın adına tescilini talep edebilmesi için aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı üzerinde durulmamıştır. Oysa ki aktip dava ehliyetinin varlığı dava şartı olup, bu husus mahkemece re'sen gözetilmelidir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, çekişmeli taşınmazın babasından kendisine hangi yolla intikal ettiği hususu davacıya açıklattırılmalı, murisin sağlığında bağış, satış vb yollarla ya da mirasçılar arasında pay devri suretiyle taşınmazın davacıya geçmiş olduğunun kanıtlanması halinde, davacının taşınmazda hangi tarihten beri, ne sıfatla ve ne şekilde zilyet olduğu yöntemince araştırılmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.