16. Hukuk Dairesi 2019/3216 E. , 2019/7166 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2019/3216 E. , 2019/7166 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Kasabası çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazlar idari yoldan 2061 parsel numarası ve 15594 metrekare yüzölçümü ile 22.09.1999 tarihinde, 1634 parsel numarası ve 21700 metrekare yüzölçümü ile 25.12.1986 tarihinde Hazine ayrı ayrı tescil edilmişlerdir. Yine 1059, 1048, 1051 ve 1064 parsel sayılı sırasıyla 5440 metrekare, 1340 metrekare, 1530 metrekare ve 266 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ayrı ayrı vergi kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle sırasıyla ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir. 22.09.1999 tarihinde yapılan imar çalışması nedeniyle 1059 parsel sayılı taşınmazın ifrazından 456 ada 3 parsel sayılı 653 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz..., 1048, 1051 ve 1064 parsel sayılı taşınmazların ifrazından 458 ada 3 parsel sayılı 2.259,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ..., 1634 ve 2061 parsel sayılı taşınmalzarın ifrazından 456 ada 4 parsel sayılı 1000 metrekare ve 457 ada 1 parsel sayılı ve 4.606,23 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ..., 31.07.2007 tarihinde kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği dayanarak tescil istemiyle, 21.02.2008 tarihinde 456 ada 3, 4, 457 ada 1 ve 458 ada 3 parsel sayılı imar parsellerine ve imar yoluna yönelik tapu iptal ve tescil istemiyle, 13.12.2013 tarihinde ise imar planının iptal edildiği ve sonrasında herhangi bir çalışma yapılmadığından imar planından önceki kadastro halinin ihyası istemiyle ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda davacının birleşen Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/752 Esas sayılı dosyasında taşınmazın kadastro halinin ihyasına ilişkin davanın kabulü ile; 456 ada 3 nolu parselin tapu kaydının iptali ile 1059 nolu kadastral paftanın yeniden ihyasına, 456 ada 4 nolu parsel ve dayanağı olan 2061 nolu parsel ile 457 ada 1 nolu parselin tapu kayıtlarının iptali ile 1634 nolu kadastral paftanın yeniden ihyasına, 458 ada 3 nolu parselin tapu kaydının iptali ile 1048, 1051 ve 1064 nolu kadastral paftalarının yeniden ihyasına, davacının Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/476 Esas sayılı dosyasında mevcut davasının (tescil davasının) kısmen kabulü ile çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi tarafından hazırlanan 17.04.2012 tarihli rapor ve eki haritada (Al), (A2), (A3), (A4) ve yol olarak gösterilen ve toplam 3.227,14 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının birleşen Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/105 Esas sayılı dosyası yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hazinenin temyizi 2061 sayılı parselle ilgili hükme ve davacı adına tescile karar verilmiş olmasına yöneliktir. Mahkemece, Hazine adına ihdas edilen 2061 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması kapsamında dağıtıldığı ve imar parsellerinin oluştuğu ancak imar parsellerinin dayanağı olan 22.09.1999 tarih ve 6003 sayılı imara ilişkin işlemin İdare Mahkemesince iptal edildiği ve imar parsellerinin tapu kayıtlarının dayanaksız kaldığı gerekçesiyle imar parsellerinin kadastral duruma döndürülmesi talebinin kabulü ile 2061 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, yine davacının çekişmeli taşınmazı 1970 yıllarda imar ve ihya ederek kesintisiz bir şekilde kullandığı gerekçesiyle de fen bilirkişi tarafından hazırlanan 17.04.2012 tarihli rapor ve eki haritada (A1), (A2), (A3), (A4) ve yol olarak gösterilen 3.227,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Ne var ki, 1960 yılında yapılan kadastro çalışması sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü, 22.09.1999 tarihinde ihdasen 2061 parsel numarası ve 15594 metrekare yüzölçümü ile Hazine adına tescil edilmiş; daha sonra taşınmazın bulunduğu alanda 10.06.1999 gün ve 91 sayılı encümen kararı ile 3194 sayılı Yasa’nın 18. maddesi uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar çalışması yapılmış ve 22.09.1999 tarihinde oluşturulan imar parselleri tapuya tescil edilmiş olup Antalya 1. İdare Mahkemesi’nin 08.07.2004 tarih ve 2003/918 Esas ve 2004/1000 Karar sayılı kararıyla, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile 10.06.1999 gün ve 91 sayılı belediye encümen kararıyla yapılan imar düzenlemesinin iptal edildiği tüm dosya kapsamından anlaşılmakta ise de; anılan kararla iptal edilen husus 1/1000 ölçekli uygulama imar planı olup Hazine adına ihdasen oluşan 2061 sayılı parselin dayanağı bu imar planı olmadığına göre 2061 parsel tapu kaydının dayanaksız kaldığından söz edilemez. Bu nedenle bu taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
Öte yandan, mahkemece temyize konu (A1), (A2), (A3), (A4) ve yol olarak gösterilen 3.227,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümlerinin davacı taraf adına tesciline karar verilmiş ise de; bu bölümlerin kadastro paftasına göre (ayakta olan) 2061 parsel sınırları içinde mi, yoksa halen tescil harici olan alanda mı kaldığı hususunda fen bilirkişisinden ayrıntılı rapor da alınmamıştır. Ayrıca bir taşınmazın niteliğini, kullanım süresi ve varsa üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olup bunun için de mahkemece dava konusu taşınmazın 2061 parsel sayılı taşınmaz kapsamında kaldığının anlaşılması halinde taşınmazın tapu kaydının oluştuğu 1999 yılından 15-20-25 yıl öncesine ilişkin hava fotoğraflarının stereoskopik olarak incelenmesi gerekli olduğu halde Mahkemece orman mühendisi bilirkişi tarafından 1986 tarihli hava fotoğrafının incelemesine itibar edilerek hüküm verilmiş olması nedeniyle de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanı gösterir kadastro paftası, 2061 parsel sayılı taşınmazın idari yoldan tesciline ilişkin tüm kroki ve belgeler ile 1999 yılından 15-20-25 yıl öncesine ilişkin üç farklı zamanda çekilmiş en az üç adet hava fotoğrafı ilgili yerlerden getirtilerek dosya tamamlandıktan sonra; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları, tapu işlerinden anlayan teknik bilirkişi, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte; teknik bilirkişiden, kadastro paftası ve 2061 parsel sayılı taşınmazın idari yoldan tesciline ilişkin krokilerin üst üste çakıştırılması ve bu krokiler üzerinde çekişme konusu taşınmaz bölümünün gösterilmesi istenerek, davaya konu taşınmazın tesis kadastrosu paftasında hangi yere tekabül ettiğini, herhangi bir kadastro parseline isabet edip etmediğini, ediyor ise hangi parsele isabet ettiğini, idari yoldan oluşan Hazine tapularıyla irtibatının ne olduğunu, tamamının veya bir kısmının 2061 parsel sayılı taşınmazın kapsamında mı, yoksa tescil harici alanda mı kaldığını açıkça gösterir ve keşfi ve uygulamayı takibe imkan verir rapor düzenlettirilmeli, tescil harici alanda kalıyor ise davacıya davasını Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na da yöneltilmesi için süre ve imkan tanınarak taraf teşkili sağlanmalı, taşınmaz bölümünün 2061 parsel sayılı taşınmaz kapsamında kaldığının anlaşılması halinde bu parsele ilişkin tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar, tescil harici alanda kaldığının anlaşılması halinde ise davanın açıldığı tarihe kadar zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği yönünden usulünce zilyetlik araştırması yapılmalı; bu kapsamda, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde, jeodezi ve fotogrametri mühendisine inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmaz hava fotoğraflarında gösterilmeli; çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, öncesinde nasıl kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, ziraat bilirkişi kurulundan da, taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı; hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü belirtir fotoğraflarla desteklenmiş, üzerindeki ağaçların yaşını da gösteren bilimsel rapor alınmalı; davaya konu bölümlerin tescil harici alanda kaldığının anlaşılması halinde TMK'nın 713/4-5. maddeleri gereğince zorunlu ilanlar da yaptırılmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan hususlar göz önüne alınmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön