1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

16. Hukuk Dairesi 2020/9641 E. , 2020/6306 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
16. Hukuk Dairesi 2020/9641 E. , 2020/6306 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


Kadastro sonucu ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 102 ada 1 parsel sayılı 943.576,22 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz orman vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile çekişmeli 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 364,33 metrekare, (B) harfiyle gösterilen 1.318,05 metrekare, (C) harfiyle gösterilen 4.338,80 metrekare ve (D) harfiyle gösterilen 2.016,04 metrekare yüzölçümündeki bölümlerinin tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ile Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuşsa da, taşınmazların eski tarihli resmi belgeler üzerindeki konumunun yeterince araştırılmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, yöreye ait en eski ve kadastro tespitinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait memleket haritası ve hava fotoğrafları ile ve varsa amenajman planı, yörede yapılan tesis kadastrosu sonucunda düzenlenen taşınmazların bulunduğu yeri gösteren kadastro paftası ile taşınmazlara komşu bulunan parsellerin kayıtları ve mevcut ise dayanakları, davalı iseler dava dosyaları ilgili yerlerden getirtildikten sonra, mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşturulacak bilirkişi heyetinin katılımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, söz konusu kayıt ve belgeler çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; taşınmazların 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasa'nın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesi'nin 01.06.1988 gün ve 31/13 Esas, Karar, 14.03.1989 gün ve 35/13 Esas, Karar ve 13.06.1989 gün ve 7/25 Esas, Karar sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasa'nın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; taşınmazların toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; hakim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazlar çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazların niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazların imar-ihyaya konu olup olmadığı, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, taşınmazların ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığı konusunda rapor alınmalı ve ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişiden, taşınmazların evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, davacı zilyetlik iddiasına dayanarak eldeki davayı açmış olup, çekişmeli taşınmazların 6831 sayılı Kanun'un 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklık niteliği taşıyıp taşımadığı belirlenmeli, bu kapsamda fen bilirkişi raporuna ekli krokide görünen, çekişmeli taşınmazların sınırında bulunan ve orman parseli içinde kalan bir kısım taşınmazlar yönünden başka gerçek kişi tarafından açılan benzer nitelikteki mahkemenin 2010/210 Esasında görülen dava dosyası eldeki davaya konu taşınmazların orman içi açıklık niteliği taşıyıp taşımadığı belirlenirken dikkate alınmalı ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; eldeki dava tapuda orman vasfıyla kayıtlı bulunan taşınmaza yönelik olarak açılan tapu iptali ve tescil davası olup bu davada pasif husumet ehliyeti Hazine ve Orman İdaresine olduğuna göre davacı tarafından Kadastro Müdürlüğüne yöneltilen davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiğinin göz ardı edilmesi ve kabule göre de hüküm kısmında davacı adına tesciline karar verilen taşınmazların vasfının belirtilmemiş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.