16. Hukuk Dairesi 2017/4673 E. , 2020/6126 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2017/4673 E. , 2020/6126 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


Yargıtay bozma ilamında özetle; 'Dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi hususuna değinildikten sonra, mahallinde yeniden keşif yapılarak fen memuru bilirkişinin korkisinde 303, 304 ve 305 numaralı parsellerin batısında (A1) ve (A2) harfleri ile gösterdiği yerlerle, bu parsellerin güneyinde (B) harfiyle gösterilen yerin kayalık niteliğinde olup olmadığının jeolog bilirkişi marifetiyle araştırılması, jeodezi mühendisi marifetiyle dava tarihine göre 20-25 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının getirtilip taşınmazın niteliğinin ve kullanım süresinin ne zaman başladığının belirlenmesi, köyde tahsisli mera bulunup bulunmadığının İl Özel İdaresinden sorularak varsa tahsisli mera kayıtlarının ve krokilerinin getirtilmesi, yapılacak keşifte bu kayıtların uygulanması, tahsisli mera bulunmuyorsa kadim mera araştırması yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi' gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, hükme dayanak yapılan 05.03.2015 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A1) harfi ve mavi renkli kalem ile gösterilen 636,40 metrekare, (A2) harfi ve sarı renkli kalem ile gösterilen 765,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümleri yönünden açılan davanın reddine; (B) harfi ve kırmızı renkli kalem ile gösterilen 9.926,015 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün çayır vasfı ile davacılar adına tapuya kayıt tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve arkadaşları vekili ile davalılar Hazine ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, fen bilirkişi raporunda (A1) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle bu bölüm yönünden açılan davanın reddine, (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde ise zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle bu bölüm yönünden açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, yukarıda özetlenen bozma ilamından sonra, ancak hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince, çekişmeli taşınmazın bulunduğu Erzurum Büyükşehir Belediyesi'nin sınırları, il mülki sınırları olarak belirlenmiş, aynı Kanun'un Geçici 1/13. maddesine göre de büyükşehir belediyesi olan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişilikleri kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belde belediyeleri ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmış ve böylelikle taşınmazın bulunduğu Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığı tescil davası yönünden ilgili kamu tüzel kişisi olarak yasal hasım sıfatını kazandığı halde, Mahkemece, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmeden karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olduğundan bu koşul yerine getirilmeden esasa ilişkin hüküm kurulması hukuken mümkün bulunmamaktadır. Öte yandan, bozma ilamına uyulmakla lehine bozma yapılan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşacağından, bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Yargıtay bozma ilamında, tespit tarihinden öncesine ilişkin stereoskopik hava fotoğraflarının getirtilip incelenmesi gereğine değinildiği halde, hava fotoğrafları getirtilip incelenmemiş ve bozma ilamından sonra yapılan keşif sonucunda düzenlenen teknik bilirkişi raporunda 1966 tarihli memleket haritasında temyize konu (A1) harfi ile gösterilen yerin orman ağaçları içerisinde kaldığı belirtilmiş olmasına rağmen yöntemine uygun şekilde orman araştırması da yapılmamıştır.Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle davacı tarafa davalarını, tescil davası yönünden yasal hasım konumundaki Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na da yöneltmeleri için süre ve imkan tanınmalı; bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde, adı geçen Belediyeden savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı; ayrıca, taşınmaza ait en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihi olan 2009 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı taktirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğü'nden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı; çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı Orman İdaresinden sorularak yapılmış ise orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği dosya arasına alınmalı, bu şekilde dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, orman mühendisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmaz bölümlerinin imar ve ihyaya konu edilecek yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri, imar-ihyaya konu edilmişlerse imar-ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasındaki çelişki oluşması halinde, yöntemince çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz bölümleri üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmaz bölümleri imar-ihyaya konu edilecek yerlerden ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını içerir; orman mühendisi bilirkişiden ise, bölgede orman tahdidinin ne zaman yapılıp kesinleştiği, taşınmaz bölümlerinin tahdit dışında bırakılıp bırakılmadığı, ormandan açılıp açılmadığı, ve taşınmaz bölümlerinin orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususlarında bilimsel esaslara ve maddi verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye yukarıda belirtilen hava fotoğrafları üzerinde stereskop aletiyle inceleme yaptırılarak çekişmeli taşınmaz bölümlerinin hava fotoğraflarının çekildiği tarihlerdeki niteliği ile kullanım şekli ve süresi hususunda ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verir şekilde krokili rapor düzenlemesi istenilmeli; çekişmeli taşınmaz bölümlerinin yakın plan renkli fotoğrafları çektirilerek sınırları fotoğraflar üzerinde işaretlenmeli, bu yolla çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak saptanmalı ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.













Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön