16. Hukuk Dairesi 2020/3215 E. , 2020/6077 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
16. Hukuk Dairesi 2020/3215 E. , 2020/6077 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ... ada 30 ve 32 parsel sayılı 1.120,83 ve 1.449,13 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, hibe nedeniyle davalı ... adına; 144 ada 31 parsel sayılı 748,80 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarafların müşterek murisi ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiğini ve murisin sağlığında tüm mirasçıların katılımı ile taşınmazların eşit hisseler ile davalı ... ve kendi adına paylaştırıldığını ileri sürerek, taşınmazların bir bölümü hakkında, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 11.12.2019 tarih 2016/13823-2019/8308 Esas, Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiş, iş bu onama ilamına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Davacı ..., adına tespit edilen 144 ada 21 parsel ile dava konusu yaptığı aynı ada 30, 31 ve 32 parsellerin bir bütün halde anneleri ... ’a ait iken annesinin sağlığında bu parselleri kendisi ve davalı kardeşi ... arasında ikiye paylaştırdığını, bu paylaşmaya göre taşınmazları kullandıklarını, üzerine evler yaptıklarını ancak tespit sırasında davalının bu paylaşıma uymayarak taşınmazları 4 ayrı parsel olarak, birini murisleri ... adına, ikisini kendi adına tespit ettirdiğini, oysa ki murisin diğer mirasçılarına başka mevkilerden yer verildiğini, buna ilişkin taksim senedinin bulunduğunu öne sürmüş; davalı ... ise, anneleri tarafından taşınmazın davacı ve kendisine verildiğini, annelerine kendisinin bakması nedeniyle biraz daha fazla yer vermiş olabileceğini savunmuştur. Mahkemece, sınır uyuşmazlıklarında sınırın hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açık ve net bir şekilde ortaya konması gerektiği, davacı ile davalı arasındaki sınırın tam ve net bir şekilde tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının sunduğu tarihi tam olarak okunamayan “senet” başlıklı bir kısım taşınmazların paylaşıldığına dair tüm mirasçıların imzasının bulunduğu belge keşif sırasında uygulanmamış, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişkiler bulunduğu halde bu çelişkiler giderilmemiş, davacı ... ile davalı ...’un ortak tanığı ... ’nun gösterdiği sınır fen bilirkişi tarafından düzenlenen 14.12.2015 tarihli krokide (C) harfiyle gösterildiği halde ortak tanığın beyanına neden itibar edilmediği hüküm yerinde tartışılmamış olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve tanıklardan, kök muris ... ’a ait olduğu tartışmasız olan çekişmeli taşınmazların muris tarafından sağlığında davacı ile davalı ... arasında paylaştırılıp paylaştırılmadığı, davacı ve davalının hangi sınırlara göre taşınmazları kullandığı, murisin ölümünden sonra bir paylaşma olduğunun anlaşılması halinde tüm mirasçılar arasında imzalandığı anlaşılan “senet” başlıklı belgede geçen taşınmazların neresi olduğu ve davacı ve davalı ... dışındaki diğer mirasçıların çekişmeli taşınmazlardan pay alıp almadığı hususları maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; muris tarafından davacı ... ve davalı ...’e verildiği ya da murisin ölümünden sonra yapılan taksimle davacı ile davalı ...’e düştüğü ve kendi aralarında paylaştıkları yönündeki ortak tanık ... 'nun beyanları ile murisin kızı ... ’un mirasçıları olan ..., ... ve ...’nun karar tarihinden sonra karar düzeltme aşamasında dosyaya sundukları dilekçelerde yer alan “taşınmazın anneanneleri (muris ... ,... ) tarafından davacı ile davalı ...’in ortak kullanımına bırakıldığı” yönündeki beyanlarına değer verilip verilmeyeceği tartışılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken, sehven onandığı anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 11.12.2019 tarih 2016/13823-2019/8308 Esas, Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılamasına ve yukarıda belirtilen nedenlerle usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 17.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ... ada 30 ve 32 parsel sayılı 1.120,83 ve 1.449,13 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, hibe nedeniyle davalı ... adına; 144 ada 31 parsel sayılı 748,80 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarafların müşterek murisi ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiğini ve murisin sağlığında tüm mirasçıların katılımı ile taşınmazların eşit hisseler ile davalı ... ve kendi adına paylaştırıldığını ileri sürerek, taşınmazların bir bölümü hakkında, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 11.12.2019 tarih 2016/13823-2019/8308 Esas, Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiş, iş bu onama ilamına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Davacı ..., adına tespit edilen 144 ada 21 parsel ile dava konusu yaptığı aynı ada 30, 31 ve 32 parsellerin bir bütün halde anneleri ... ’a ait iken annesinin sağlığında bu parselleri kendisi ve davalı kardeşi ... arasında ikiye paylaştırdığını, bu paylaşmaya göre taşınmazları kullandıklarını, üzerine evler yaptıklarını ancak tespit sırasında davalının bu paylaşıma uymayarak taşınmazları 4 ayrı parsel olarak, birini murisleri ... adına, ikisini kendi adına tespit ettirdiğini, oysa ki murisin diğer mirasçılarına başka mevkilerden yer verildiğini, buna ilişkin taksim senedinin bulunduğunu öne sürmüş; davalı ... ise, anneleri tarafından taşınmazın davacı ve kendisine verildiğini, annelerine kendisinin bakması nedeniyle biraz daha fazla yer vermiş olabileceğini savunmuştur. Mahkemece, sınır uyuşmazlıklarında sınırın hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açık ve net bir şekilde ortaya konması gerektiği, davacı ile davalı arasındaki sınırın tam ve net bir şekilde tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının sunduğu tarihi tam olarak okunamayan “senet” başlıklı bir kısım taşınmazların paylaşıldığına dair tüm mirasçıların imzasının bulunduğu belge keşif sırasında uygulanmamış, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişkiler bulunduğu halde bu çelişkiler giderilmemiş, davacı ... ile davalı ...’un ortak tanığı ... ’nun gösterdiği sınır fen bilirkişi tarafından düzenlenen 14.12.2015 tarihli krokide (C) harfiyle gösterildiği halde ortak tanığın beyanına neden itibar edilmediği hüküm yerinde tartışılmamış olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve tanıklardan, kök muris ... ’a ait olduğu tartışmasız olan çekişmeli taşınmazların muris tarafından sağlığında davacı ile davalı ... arasında paylaştırılıp paylaştırılmadığı, davacı ve davalının hangi sınırlara göre taşınmazları kullandığı, murisin ölümünden sonra bir paylaşma olduğunun anlaşılması halinde tüm mirasçılar arasında imzalandığı anlaşılan “senet” başlıklı belgede geçen taşınmazların neresi olduğu ve davacı ve davalı ... dışındaki diğer mirasçıların çekişmeli taşınmazlardan pay alıp almadığı hususları maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; muris tarafından davacı ... ve davalı ...’e verildiği ya da murisin ölümünden sonra yapılan taksimle davacı ile davalı ...’e düştüğü ve kendi aralarında paylaştıkları yönündeki ortak tanık ... 'nun beyanları ile murisin kızı ... ’un mirasçıları olan ..., ... ve ...’nun karar tarihinden sonra karar düzeltme aşamasında dosyaya sundukları dilekçelerde yer alan “taşınmazın anneanneleri (muris ... ,... ) tarafından davacı ile davalı ...’in ortak kullanımına bırakıldığı” yönündeki beyanlarına değer verilip verilmeyeceği tartışılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken, sehven onandığı anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 11.12.2019 tarih 2016/13823-2019/8308 Esas, Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılamasına ve yukarıda belirtilen nedenlerle usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 17.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.