16. Hukuk Dairesi 2020/8669 E. , 2020/4547 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
16. Hukuk Dairesi 2020/8669 E. , 2020/4547 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 17 parsel sayılı taşınmaz 3.160,00 metrekare yüzölçümü ile tapu kayıtlarına dayanılarak davalı ... (ölü) adına tespit edilmiştir. Davacı ... İdaresi taşınmazın orman olduğu iddiası ile itiraz ederek dava açmıştır. Mahkemece, ''hüküm gününden sonra 6831 sayılı Yasa'nın, 2896, 3302, 3373 sayılı Kanunlarla değişikliğe uğraması nedeniyle, ormanın tanımı değişmiş olmakla, bakanlığın, taşınmazın orman olmadığı yönündeki mütalaasının hükme yeterli olmayacağından, taşınmazların orman olup olmayacağının orman yüksek mühendisi bilirkişi aracılığıyla taşınmazın orman olup olmayacağının belirlenmesi'' gereğine değinilen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, 17 parsel sayılı taşınmazın davalı ... mirasçıları adına hisseleri oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davaya ve temyize konu 17 parsel sayılı taşınmazın orman vasfında olmadığı gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Ancak, hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın eğiminin neye göre belirlendiği, klizimetre ile ölçülüp ölçülmediği açıklanmamış, taşınmazın niteliğinin saptanması bakımından taşınmazın bulunduğu yeri kapsar en eski tarihli ve tespit tarihinden 15, 20, 25 yıl öncesini gösteren hava fotoğrafları getirtilerek keşifte usulünce uygulanmamış, keşif sırasında uygulandığı belirtilen hava fotoğraflarının ise hangi tarihli oldukları açıklanmamış ve kadastro paftası ile de çakıştırma yapılmamış olduğundan, yapılan araştırma ve inceleme bölüm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
O halde, Mahkemece, çekişmeli taşınmazı kapsayan en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15, 20, 25 yıl öncesine ilişkin en az üç adet hava fotoğrafı ve bu hava fotoğraflarından üretilen memleket haritaları ilgili yerlerden istenilerek dosya arasına konulmalı ve bundan sonra önceki bilirkişiler dışında iki orman mühendisi ve bir harita mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanun'un 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 Esas-Karar; 14.03.1989 gün ve 35/13 Esas-Karar ve 13.06.1989 gün ve 7/25 Esas-Karar sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanun'un 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; 6831 sayılı Kanun'un 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklık olup olmadığı değerlendirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterilmeli; en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile, tespit tarihinden 15, 20, 25 yıl önce çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak bilirkişilerce incelenip, taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, kapalılık oluşturup oluşturmadıklarını gösteren, bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de kadastro hakimi, infazı mümkün ve doğru sicil oluşturmaya elverişli hüküm kurmakla yükümlü olduğu halde, Mahkemece çekişmeli 17 parsel sayılı taşınmaz toplam 2016 pay kabul edilmesine rağmen, hüküm yerinde 1992 pay dağıtılmak suretiyle pay-payda eşitliği sağlanmadan 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesine aykırı şekilde hüküm kurulmuş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 17 parsel sayılı taşınmaz 3.160,00 metrekare yüzölçümü ile tapu kayıtlarına dayanılarak davalı ... (ölü) adına tespit edilmiştir. Davacı ... İdaresi taşınmazın orman olduğu iddiası ile itiraz ederek dava açmıştır. Mahkemece, ''hüküm gününden sonra 6831 sayılı Yasa'nın, 2896, 3302, 3373 sayılı Kanunlarla değişikliğe uğraması nedeniyle, ormanın tanımı değişmiş olmakla, bakanlığın, taşınmazın orman olmadığı yönündeki mütalaasının hükme yeterli olmayacağından, taşınmazların orman olup olmayacağının orman yüksek mühendisi bilirkişi aracılığıyla taşınmazın orman olup olmayacağının belirlenmesi'' gereğine değinilen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, 17 parsel sayılı taşınmazın davalı ... mirasçıları adına hisseleri oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davaya ve temyize konu 17 parsel sayılı taşınmazın orman vasfında olmadığı gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Ancak, hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın eğiminin neye göre belirlendiği, klizimetre ile ölçülüp ölçülmediği açıklanmamış, taşınmazın niteliğinin saptanması bakımından taşınmazın bulunduğu yeri kapsar en eski tarihli ve tespit tarihinden 15, 20, 25 yıl öncesini gösteren hava fotoğrafları getirtilerek keşifte usulünce uygulanmamış, keşif sırasında uygulandığı belirtilen hava fotoğraflarının ise hangi tarihli oldukları açıklanmamış ve kadastro paftası ile de çakıştırma yapılmamış olduğundan, yapılan araştırma ve inceleme bölüm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
O halde, Mahkemece, çekişmeli taşınmazı kapsayan en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15, 20, 25 yıl öncesine ilişkin en az üç adet hava fotoğrafı ve bu hava fotoğraflarından üretilen memleket haritaları ilgili yerlerden istenilerek dosya arasına konulmalı ve bundan sonra önceki bilirkişiler dışında iki orman mühendisi ve bir harita mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanun'un 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 Esas-Karar; 14.03.1989 gün ve 35/13 Esas-Karar ve 13.06.1989 gün ve 7/25 Esas-Karar sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanun'un 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; 6831 sayılı Kanun'un 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklık olup olmadığı değerlendirilmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterilmeli; en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile, tespit tarihinden 15, 20, 25 yıl önce çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak bilirkişilerce incelenip, taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, kapalılık oluşturup oluşturmadıklarını gösteren, bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen hususlar gözardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de kadastro hakimi, infazı mümkün ve doğru sicil oluşturmaya elverişli hüküm kurmakla yükümlü olduğu halde, Mahkemece çekişmeli 17 parsel sayılı taşınmaz toplam 2016 pay kabul edilmesine rağmen, hüküm yerinde 1992 pay dağıtılmak suretiyle pay-payda eşitliği sağlanmadan 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesine aykırı şekilde hüküm kurulmuş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.