1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

16. Hukuk Dairesi 2016/13794 E. , 2020/4012 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
16. Hukuk Dairesi 2016/13794 E. , 2020/4012 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ



Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda, ... Kasabası çalışma alanında bulunan 198 ada 34 parsel sayılı ve 13.840,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, ... mirasçıları adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edildiği iddiasına dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., dava konusu 198 ada 34 parsel sayılı taşınmazın müşterek muris ...'den intikal eden yer olduğunu, murisin sağlığında 12.06.1992 tarihinde taşınmazlarını paylaştırdığını ve kadastro tespitinden önce devir teslim ettiğini ve dava konusu taşınmazın zilyetliğinin de kendisi tarafından sürdürüldüğünü ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece, miras bırakanın ölümünden sonra dava konusu taşınmazın tüm mirasçılar adına paylı mülkiyet şeklinde tespit ve tescil edildiği, tespitin kesinleştiği, mirasın açılmasından sonra kadastro yoluyla oluşan tescile mirasçılar tarafından itiraz edilmediği ve bu haliyle, kendileri için taksim tutanağındaki belirlenmiş paylaşmadan dönmüş olduklarından, aynı taksim tutanağına dayanılarak tapu iptali ve tescili istenemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, keşif sırasında beyanlarına başvurulan mahalli bilirkişi, tanık ve davalılardan bir kısmı, murisin dava konusu taşınmazı sağlığında davacıya verdiğini; davacının, yine murisin sağlığında zilyetliği devralarak 1990 yılından beri bu taşınmaz üzerine yaptırdığı evde oturduğunu belirttiğine göre; murisin terekesine ait olmaktan çıkan taşınmaz üzerinde davacı lehine eklemeli zilyetlik yolu ile edinme koşullarının gerçekleşmiş olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazın davacı adına tesciline karar vermek gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabubü ile hükmün BOZULMASINA; peşin
yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.