16. Hukuk Dairesi 2020/2358 E. , 2020/2923 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

16. Hukuk Dairesi 2020/2358 E. , 2020/2923 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 131 ada 2 parsel sayılı 1.713,99 metrekare, 131 ada 3 parsel sayılı 1.349,91 metrekare ve 131 ada 4 parsel sayılı 1.824,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim, ifraz ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla davacı 1933 doğumlu ..., ... ve 1940 doğumlu ... adına; 158 ada 5 parsel sayılı 2.714,83 metrekare, 158 ada 7 parsel sayılı 373,94 metrekare ve 159 ada 1 parsel sayılı 965,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise, irsen intikal, taksim, ifraz ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1940 doğumlu ... adına tespit edilmiştir. Davacı 1933 doğumlu ..., miras yoluyla gelen hakka ve ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, dava konusu 131 ada 2, 3, 4; 158 ada 5, 7 ve 159 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 27.12.2019 tarih, 2016/12891-2019/9110 Esas, Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş, bu kez onama ilamına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Mahkemece, taşınmazların 1982 yılında üç erkek kardeş tarafından taksim edildiği, kadastro tespitinin de bu taksim sözleşmesine uygun yapıldığı, her ne kadar ölünceye kadar bakma sözleşmeleri mevcut olsa da 1982 tarihli taksim sözleşmesinde davacının da imzasının bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmadığı gibi yapılan araştırma ve inceleme de karar vermeye yeterli değildir.
Davacı, dava ettiği bir kısım taşınmazların annesi ...’nın kendi şahsi taşınmazı olduğunu, bir kısmının da babaları ...’dan kalan yerler olduğunu, anneleri ... ile kız kardeşleri ...’ın kendilerine ait yerleri ve babalarından gelen hisselerini ölünceye kadar bakma sözleşmeleri ile kendisine devrettiklerini öne sürmektedir.
Dosya kapsamından, üç erkek kardeş tarafından yapılan 1982 tarihli bir taksim sözleşmesinin bulunduğu, kadastro tespitininde bu taksim sözleşmesine uygun şekilde yapıldığı anlaşılmakta ise de, taksim sırasında sağ olan ...’nın kendisine ait taşınmazları ya da eşi ...’dan gelen hisselerini üç oğluna bağışladığı, murisin kızı ...’ın da babasından gelen hisselerini üç erkek kardeşine bağışladığı yönünde bir beyan olmadığı gibi, ... ve ...’ın 1982 tarihli taksim sözleşmesinin altında imzaları da bulunmamaktadır. Aksine murisin eşi ...’nın 1985 tarihli, diğer mirasçı ...’ın ise 1987 tarihli noterde düzenlenen ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle sınırlarını belirttikleri taşınmazları ya da hisselerini davacı 1933 doğumlu ...’ya devrettikleri görülmektedir. Adı geçen mirasçılar, kendi hisselerini 1985 ve 1987 tarihli sözleşmeler ile davacıya devrettiklerine göre, diğer mirasçılar arasında yapılan taksime karşı çıktıklarının ve davacının, annesi ...’ya ve kız kardeşi ...’a ölünceye kadar baktığı, taşınmazları da davacının kullandığı keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin beyanlarından anlaşıldığından, söz konusu ölünceye kadar bakma sözleşmelerinin gereğinin yerine getirildiğinin kabulü gerekir. Ne var ki; mahkemece yapılan keşif sırasında babaları ...’dan ya da anneleri ...’dan gelen taşınmazların sınırları tam ve doğru olarak belirlenmemiş, ölünceye kadar bakma sözleşmelerinde sınırları belirtilen taşınmazların, çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadıkları yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle saptanmamıştır.
Hal böyle olunca; önceki günlü keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ile yeniden seçilecek taşınmazların evveliyatını bilebilecek yaşta yerel bilirkişi heyeti ve taraf tanıkları ile birlikte yeniden keşif yapılarak, çekişmeli taşınmazların tamamının ya da bir bölümünün muris ...’dan mı yoksa muris ...’dan mı geldiği hususunda maddi olaylara dayalı beyan alınmalı, 1985 ve 1987 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmelerinde sınırları belirtilen taşınmazların çekişmeli taşınmazlar olup olmadıkları ve bu sözleşmelerde geçen sınırlar okunup sorulmak suretiyle kapsamları tereddütsüz olarak belirlenmeli, beyanlar arasında çelişki olması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisinden, keşfi izlemeye elverişli ve keşifte gösterilen sınırların harita üzerinde işaretlendiği rapor ve harita düzenlemesi istenilmeli, bundan sonra toplanmış tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle işin esası hakkında bir hüküm kurulmalıdır. Bu duruma göre, davacının temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü gerekirken sehven onanmış olduğu anlaşılmakla, Dairemizin 27.12.2019 tarih, 2016/12891 Esas, 2019/9110 Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına, hükmün yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 10.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön