16. Hukuk Dairesi 2016/16947 E. , 2020/1926 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
16. Hukuk Dairesi 2016/16947 E. , 2020/1926 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : MÜDAHALENİN MEN'İ, TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sonucunda, ...Mahallesi çalışma alanında ve tapuda ...adına kayıtlı bulunan eski 358 parsel sayılı 18.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 103 ada 2 parsel numarasıyla ve 16.490,03 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve ... adına kayıtlı bulunan eski 357 parsel sayılı 28.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 103 ada 3 parsel numarasıyla ve 27.349,18 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., paydaşı olduğu 103 ada 3 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünü, komşu 103 ada 2 parsel sayılı taşınmaz malikleri olan davalıların işgal ettiklerini ileri sürerek, söz konusu bölüme davalıların müdahalesinin men’i ile bu bölümün tarafına teslimine karar verilmesi istemiyle; davacılar ... ve müşterekleri ise, uygulama kadastrosu sonucunda murisleri ... adına kayıtlı bulunan 103 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, komşu 103 ada 3 parsel ile olan sınırının yanlış tespit edildiğini ileri sürerek, 103 ada 3 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bırakılan, kendilerine ait taşınmaz bölümünün, 103 ada 2 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda ... ve müşterekleri tarafından açılan asıl davanın reddine, ... tarafından açılan birleşen davanın ise kabulüne, dava konusu 103 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 21.03.2016 havale tarihli bilirkişi heyeti raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 4.368,21 metrekarelik bölümüne davalıların müdahalesinin önlenmesine, bu bölümün ...'a teslimine karar verilmiş; hüküm, asıl dosya davacıları ... ve müşterekleri tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi ve fotogrametri mühendisi teknik bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dava konusu taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat mühendisi bilirkişi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Teknik bilirkişiden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve 'ada raporu' ile 'uygulama tutanağı ve haritasını' irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için teknik bilirkişiden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Teknik bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Somut olayda mahkemece, dava konusu taşınmazlara ait tesis kadastrosu tutanak örnekleri, tesis kadastrosu sırasında düzenlenen hesap cetveli, ölçü cetveli, uygulama kadastrosuna ilişkin ada raporu, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına alınmamış; teknik bilirkişiden, tesis kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerleri ile uygulama kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerlerinin yapılan çakıştırması sonucunda, birbirleriyle ve zeminle uyumlu olup olmadığını belirten, tesis kadastrosu sırasında taşınmazda sınırlandırma, ölçü, çizim veya hesaplama hatası yapılıp yapılmadığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor aldırılmamış, Mahkemece yalnızca taşınmazların zemindeki kullanım durumuyla oluşan sınır yerleri ile uygulama kadastrosu sonucunda oluşturulan sınır yerlerinin çakıştırılması ile yetinilmiş olan teknik bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle, belirtilen eksik belgeler ilgili yerlerden getirtilerek dosya arasına alınmalı, bundan sonra harita mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi sıfatına sahip bilirkişilerin de dahil olduğu, üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime elverişli rapor alınmalı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : MÜDAHALENİN MEN'İ, TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sonucunda, ...Mahallesi çalışma alanında ve tapuda ...adına kayıtlı bulunan eski 358 parsel sayılı 18.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 103 ada 2 parsel numarasıyla ve 16.490,03 metrekare yüzölçümlü olarak; ... ve ... adına kayıtlı bulunan eski 357 parsel sayılı 28.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 103 ada 3 parsel numarasıyla ve 27.349,18 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., paydaşı olduğu 103 ada 3 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünü, komşu 103 ada 2 parsel sayılı taşınmaz malikleri olan davalıların işgal ettiklerini ileri sürerek, söz konusu bölüme davalıların müdahalesinin men’i ile bu bölümün tarafına teslimine karar verilmesi istemiyle; davacılar ... ve müşterekleri ise, uygulama kadastrosu sonucunda murisleri ... adına kayıtlı bulunan 103 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, komşu 103 ada 3 parsel ile olan sınırının yanlış tespit edildiğini ileri sürerek, 103 ada 3 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bırakılan, kendilerine ait taşınmaz bölümünün, 103 ada 2 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda ... ve müşterekleri tarafından açılan asıl davanın reddine, ... tarafından açılan birleşen davanın ise kabulüne, dava konusu 103 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 21.03.2016 havale tarihli bilirkişi heyeti raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 4.368,21 metrekarelik bölümüne davalıların müdahalesinin önlenmesine, bu bölümün ...'a teslimine karar verilmiş; hüküm, asıl dosya davacıları ... ve müşterekleri tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi ve fotogrametri mühendisi teknik bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dava konusu taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat mühendisi bilirkişi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Teknik bilirkişiden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve 'ada raporu' ile 'uygulama tutanağı ve haritasını' irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için teknik bilirkişiden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Teknik bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Somut olayda mahkemece, dava konusu taşınmazlara ait tesis kadastrosu tutanak örnekleri, tesis kadastrosu sırasında düzenlenen hesap cetveli, ölçü cetveli, uygulama kadastrosuna ilişkin ada raporu, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına alınmamış; teknik bilirkişiden, tesis kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerleri ile uygulama kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerlerinin yapılan çakıştırması sonucunda, birbirleriyle ve zeminle uyumlu olup olmadığını belirten, tesis kadastrosu sırasında taşınmazda sınırlandırma, ölçü, çizim veya hesaplama hatası yapılıp yapılmadığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor aldırılmamış, Mahkemece yalnızca taşınmazların zemindeki kullanım durumuyla oluşan sınır yerleri ile uygulama kadastrosu sonucunda oluşturulan sınır yerlerinin çakıştırılması ile yetinilmiş olan teknik bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle, belirtilen eksik belgeler ilgili yerlerden getirtilerek dosya arasına alınmalı, bundan sonra harita mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi sıfatına sahip bilirkişilerin de dahil olduğu, üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime elverişli rapor alınmalı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.