1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

16. Hukuk Dairesi 2020/842 E. , 2020/1487 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
16. Hukuk Dairesi 2020/842 E. , 2020/1487 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 05.03.2019 gün ve saatte temyiz eden Hazine vekili Avukat İlkay Acar geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirilip, süresinde yapılan inceleme sonucu verilen geri çevirme kararı ile istenilen belgeler de getirtilip dosyasına konulduktan sonra yeniden inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda, ... Köyü çalışma alanında bulunan 451 parsel sayılı ve 31.620,00 metrekare yüzölçümlü taşınmaz, aynı çalışma alanında bulunan 450 parsel sayılı taşınmazın miktar fazlası olduğu belirtilerek, tarla niteliğiyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ... satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenlerine dayanarak, tapu kaydının iptali ve taşınmazın adlarına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın 1/3 paylı olarak davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacılar lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın komşu 375 ve 450 parsel sayılı taşınmazlarla bir bütün olduğu, davacıların murisine ait tapu kaydı miktarı kadarının 375 parsel numarasıyla davacılar adına tespit edildiği, tespitin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan tapulama kanunun ilgili hükümleri gereğince zilyetliğe dayalı olarak her bir parçada 20 dönüm zilyetlikle taşınmaz edinilebileceği gerekçesiyle 450 parsel sayılı taşınmazın da kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak davacılar adına tespit edildiği, çekişmeli 451 parselin ise miktar fazlası olarak Hazine adına tespitinin yapıldığı görülmektedir.
Davalı Hazine tarafından sunulan temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmazın aynı zamanda ...tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/230 Esas sayılı dosyasıyla tapu iptali ve tescil davasına konu edildiğinin bildirilmesi nedeniyle, Dairemizce geri çevirme kararı ile anılan dava dosyası getirtilmiş ve incelenmesinde; dava konusu edilen 451 parsel sayılı taşınmazda yapılan keşif sonucunda fen, zirai, orman ve emlak bilirkişileri tarafından verilen müşterek raporda, çekişmeli taşınmazın bölgede yapılan ve 1946 yılında kesinleşen orman kadastrosunda orman tahdit sınırları içinde orman olarak bırakıldığı, 1997 yılında 2/B niteliğiyle orman sınırları dışına çıkarıldığı, 2010 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-4. maddesi ularınca kullanım kadastrosu sırasında 480, 481, 482 ve 483 parsellere ifraz gördüğü, beyanlar hanesine davacı ... ...ile üçüncü kişiler adına kullanıcı şerhi verilerek Hazine adına tapu kaydının oluştuğunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca; her ne kadar, 1977 yılında yapılan tesis kadastrosu ile dava konusu 451 parsel sayılı taşınmaz, tarım arazisi vasfıyla tespit edilmiş ise de, esasen daha önce 1947 yılında yapılan orman kadastrosunda orman tahdit sınırları içinde bırakılmakla orman niteliğinin kesinleşmiş olduğu, sonradan 1977 yılında tesis kadastrosuna konu edilmesinin ikinci kadastro niteliğinde olduğu ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarıca da ikinci kadastronun bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayılacağı anlaşılmakla; Mahkemece; davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 2.037,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı tarafa verilmesine,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
04.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.