16. Hukuk Dairesi 2019/4842 E. , 2020/33 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
16. Hukuk Dairesi 2019/4842 E. , 2020/33 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastrosu sonucunda, ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 5 parsel sayılı 2.236,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 12 pay kabul edilmek suretiyle, 1’er payı davalılar ... ve ... adına, 4 payı davalı ... adına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 101 ada 11 parsel sayılı 4.550,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 3 pay kabul edilmek suretiyle, 1 payı davalı... adına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 101 ada 33 parsel sayılı 1.498,80 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 24 pay kabul edilmek suretiyle, 8 payı davalılar... adlarına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 101 ada 34 parsel sayılı 2.161,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 6 pay kabul edilmek suretiyle, 1 payı davalı ... adına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 106 ada 2 parsel sayılı 2.845,91 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... adına; 112 ada 6 parsel sayılı 1.056,00 metrekare ve 113 ada 24 parsel sayılı 812,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ayrı ayrı 4 pay kabul edilmek suretiyle, 2 payı davalı ... adına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 115 ada 92 parsel sayılı 13.421,66 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, eşit paylarla davalılar ... ve ... adlarına; 117 ada 8 parsel sayılı 1.435,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 36 pay kabul edilmek suretiyle, 3’er payı davalılar ..., ... ve ... adlarına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 117 ada 14 parsel sayılı 851,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 24 pay kabul edilmek suretiyle, 3’er payı davalılar ..., ... ve ... adlarına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 117 ada 64 parsel sayılı 406,36 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 72 pay kabul edilmek suretiyle, 3’er payı davalılar ..., ... ve ... adlarına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 117 ada 66 parsel sayılı 910,57 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, eşit paylarla davalılar ..., ... ve ... adlarına; 117 ada 67 parsel sayılı 717,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 36 pay kabul edilmek suretiyle, 3’er payı davalılar ..., ... ve ... adlarına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 118 ada 2 parsel sayılı 366,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 6 pay kabul edilmek suretiyle, 2 payı davalılar ..., ... ve ... adlarına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 124 ada 2 parsel sayılı 959,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... adına; 124 ada 9 parsel sayılı 382,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 36 pay kabul edilmek suretiyle, 3’er payı davalılar ..., ... ve ... adlarına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 124 ada 41 parsel sayılı 17.507,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 16 pay kabul edilmek suretiyle, 1’er payı davalılar ... ve ... adlarına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına, irsen intikal, taksim, hibe, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, dava konusu taşınmazlardaki davalılar adına kayıtlı payların, davalılar ile müşterek kök murisleri olan ...’den geldiğini ve murisin terekesinin yöntemince taksim edilmediğini ileri sürerek, taşınmazların tapu kayıtlarındaki davalılar adına kayıtlı payların iptali ile kendileri ve kardeşleri ... adına, miras payları oranında tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu 101 ada 33 ve 118 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden, davacı taraf davasını atiye bıraktığından, bu taşınmazlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına; diğer taşınmazlar yönünden ise, taşınmazların davalılar adına kayıtlı payların tapu kaydının 128/384 oranında iptali ile 32/384’er payın davacılar ve kardeşleri ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile dava konusu 101 ada 5, 11, 34, 106 ada 2, 112 ada 6, 113 ada 24, 115 ada 92, 117 ada 8, 14, 64, 66, 67, 124 ada 2, 9, 41 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 101 ada 33 ve 118 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, dava konusu 101 ada 33 ve 118 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın atiye bırakıldığı gerekçesi ile söz konusu taşınmazlar yönüyle karar verilmesine yer olmadığına dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacılar vekili, 23.09.2010 günlü celsede, dava konusu taşınmazlardan 101 ada 33 ve 118 ada 2 parsellere yönelik davayı atiye bıraktıklarını beyan etmiştir. 1086 sayılı Mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda 'davanın atiye bırakılması' veya 'davanın atiye terki' olarak adlandırılan kavramlara yer verilmemiştir. Davanın atiye bırakılması, somut uyuşmazlıkta olduğu gibi, çoğunlukla davanın geri alınması şeklinde ortaya çıkmaktadır. Davacı, değişik şekillerde davasını takipten vazgeçebilir ancak, bunların her birinin sonuçları farklıdır. Bunlardan birisi olan, 'davanın geri alınması'nda davacı hakkından feragat etmemekte, ileride tekrar dava açabilme hakkını saklı tutup, şimdilik davayı takip etmeyerek, geri almaktadır. Davanın geri alınmasıyla, dava baştan itibaren açılmamış sayılır ve sonuçları ortadan kalkar. Ancak, 6100 sayılı HMK'nın 123. maddesi uyarınca davanın geri alınması, karşı tarafın kabulü ile mümkündür. Somut olayda; 23.09.2010 günlü celsede, davalı tarafın yokluğunda, davacı vekili tarafından, dava konusu 101 ada 33 ve 118 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın atiye bırakıldığı beyan edilmiş olmasına rağmen, Mahkemece davalı tarafın davanın geri alınmasını kabul edip etmediği hususu araştırılmaksızın hüküm kurulmuştur.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, davalı tarafın, davanın geri alınmasını kabul edip etmediği araştırılmalı, davalı tarafça davanın geri alınmasının kabul edilmesi halinde, söz konusu parseller yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, kabul edilmemesi halinde ise yargılamaya devam edilerek toplanan deliller uyarınca esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, yanlış değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastrosu sonucunda, ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 5 parsel sayılı 2.236,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 12 pay kabul edilmek suretiyle, 1’er payı davalılar ... ve ... adına, 4 payı davalı ... adına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 101 ada 11 parsel sayılı 4.550,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 3 pay kabul edilmek suretiyle, 1 payı davalı... adına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 101 ada 33 parsel sayılı 1.498,80 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 24 pay kabul edilmek suretiyle, 8 payı davalılar... adlarına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 101 ada 34 parsel sayılı 2.161,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 6 pay kabul edilmek suretiyle, 1 payı davalı ... adına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 106 ada 2 parsel sayılı 2.845,91 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... adına; 112 ada 6 parsel sayılı 1.056,00 metrekare ve 113 ada 24 parsel sayılı 812,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ayrı ayrı 4 pay kabul edilmek suretiyle, 2 payı davalı ... adına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 115 ada 92 parsel sayılı 13.421,66 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, eşit paylarla davalılar ... ve ... adlarına; 117 ada 8 parsel sayılı 1.435,89 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 36 pay kabul edilmek suretiyle, 3’er payı davalılar ..., ... ve ... adlarına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 117 ada 14 parsel sayılı 851,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 24 pay kabul edilmek suretiyle, 3’er payı davalılar ..., ... ve ... adlarına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 117 ada 64 parsel sayılı 406,36 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 72 pay kabul edilmek suretiyle, 3’er payı davalılar ..., ... ve ... adlarına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 117 ada 66 parsel sayılı 910,57 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, eşit paylarla davalılar ..., ... ve ... adlarına; 117 ada 67 parsel sayılı 717,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 36 pay kabul edilmek suretiyle, 3’er payı davalılar ..., ... ve ... adlarına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 118 ada 2 parsel sayılı 366,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 6 pay kabul edilmek suretiyle, 2 payı davalılar ..., ... ve ... adlarına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 124 ada 2 parsel sayılı 959,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... adına; 124 ada 9 parsel sayılı 382,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 36 pay kabul edilmek suretiyle, 3’er payı davalılar ..., ... ve ... adlarına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına; 124 ada 41 parsel sayılı 17.507,64 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 16 pay kabul edilmek suretiyle, 1’er payı davalılar ... ve ... adlarına, kalan paylar ise dava dışı kişiler adına, irsen intikal, taksim, hibe, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, dava konusu taşınmazlardaki davalılar adına kayıtlı payların, davalılar ile müşterek kök murisleri olan ...’den geldiğini ve murisin terekesinin yöntemince taksim edilmediğini ileri sürerek, taşınmazların tapu kayıtlarındaki davalılar adına kayıtlı payların iptali ile kendileri ve kardeşleri ... adına, miras payları oranında tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu 101 ada 33 ve 118 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden, davacı taraf davasını atiye bıraktığından, bu taşınmazlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına; diğer taşınmazlar yönünden ise, taşınmazların davalılar adına kayıtlı payların tapu kaydının 128/384 oranında iptali ile 32/384’er payın davacılar ve kardeşleri ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile dava konusu 101 ada 5, 11, 34, 106 ada 2, 112 ada 6, 113 ada 24, 115 ada 92, 117 ada 8, 14, 64, 66, 67, 124 ada 2, 9, 41 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 101 ada 33 ve 118 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, dava konusu 101 ada 33 ve 118 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın atiye bırakıldığı gerekçesi ile söz konusu taşınmazlar yönüyle karar verilmesine yer olmadığına dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacılar vekili, 23.09.2010 günlü celsede, dava konusu taşınmazlardan 101 ada 33 ve 118 ada 2 parsellere yönelik davayı atiye bıraktıklarını beyan etmiştir. 1086 sayılı Mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda 'davanın atiye bırakılması' veya 'davanın atiye terki' olarak adlandırılan kavramlara yer verilmemiştir. Davanın atiye bırakılması, somut uyuşmazlıkta olduğu gibi, çoğunlukla davanın geri alınması şeklinde ortaya çıkmaktadır. Davacı, değişik şekillerde davasını takipten vazgeçebilir ancak, bunların her birinin sonuçları farklıdır. Bunlardan birisi olan, 'davanın geri alınması'nda davacı hakkından feragat etmemekte, ileride tekrar dava açabilme hakkını saklı tutup, şimdilik davayı takip etmeyerek, geri almaktadır. Davanın geri alınmasıyla, dava baştan itibaren açılmamış sayılır ve sonuçları ortadan kalkar. Ancak, 6100 sayılı HMK'nın 123. maddesi uyarınca davanın geri alınması, karşı tarafın kabulü ile mümkündür. Somut olayda; 23.09.2010 günlü celsede, davalı tarafın yokluğunda, davacı vekili tarafından, dava konusu 101 ada 33 ve 118 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın atiye bırakıldığı beyan edilmiş olmasına rağmen, Mahkemece davalı tarafın davanın geri alınmasını kabul edip etmediği hususu araştırılmaksızın hüküm kurulmuştur.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, davalı tarafın, davanın geri alınmasını kabul edip etmediği araştırılmalı, davalı tarafça davanın geri alınmasının kabul edilmesi halinde, söz konusu parseller yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, kabul edilmemesi halinde ise yargılamaya devam edilerek toplanan deliller uyarınca esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, yanlış değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.