1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

17. Hukuk Dairesi 2016/3331 E. , 2018/12301 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
17. Hukuk Dairesi 2016/3331 E. , 2018/12301 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki ölüm ve cismani zarar nedeniyle açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin vesayeti altında bulunan ve halen cezaevinde hükümlü olan kısıtlı ...'ın eşi ve diğer yaşları ... ve ... anneleri ... 05/01/2010 tarihinde karşıdan karşıya geçerken davalı şirket nezdinde sigortalı aracın çarpması sonucu vefat ettiğini,davalı tarafından yapılan ödemelerin çok cüzi olduğunu belirterek,sigorta şirketi tarafından karşılanmayan zararlarının davalıdan alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; Müvekkili şirkete yapılan müracaat sonucu, 22/12/2011 tarihinde davacılar vekilinin banka hesap numarasına ödeme yapıldığını, davanın zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne, davacı ...'ın vesayeti altında bulunan ... için, 20.982,33 TL, küçük ... için 4.090,40 TL, küçük ... için 3.304,87 TL olmak üzere toplamı olan 28.377,60 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalının daha önce ödeme tarihi olan 22/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir. Anayasanın 35. ve 36. maddeleri ile 6100 sayılı HMK.'nun 27. maddesi uyarınca, taraflar
dinlenilmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Aksi halde savunma hakkı kısıtlanmış olur. Yine, 6100 Sayılı HMK.'nun 280. maddesi son cümlesi gereğince bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmesi, 281/1 maddesi hükmüne göre de; tarafların bilirkişi raporunun tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir.
Somut olayda; hükme esas alınan 20.01.2015 tarihli, hesap bilirkişisi ... tarafından düzenlenen bilirkişi raporunun davalıya tebliğ edilmemiş olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı tarafın savunma hakkının kısıtlanmasına sebebiyet verecek şekilde, eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Davalıya bilirkişi raporunun usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek iki haftalık beyan süresinin dolması beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalı tarafın savunma hakkını kısıtlayacak şekilde, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz bu yöndeki temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.