1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

17. Hukuk Dairesi 2015/16735 E. , 2018/10934 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
17. Hukuk Dairesi 2015/16735 E. , 2018/10934 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... ve ... vekili tarafından ve süresi geçirildikten sonra katılma yolu ile de davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalılardan ... A.Ş'de şoför olarak çalışan davalı ... idaresindeki servis otobüsünün 2007 tarihinde öğle yemeğine gidecek işçileri aracına aldıktan sonra ters şeride girerek, orta refüjden karşıya geçmek isteyen ...'a çarparak ölümüne sebep olduğunu, belediyeye ait olan aracın sigortasını yapan ... ... A.Ş. tarafından davacılar anne ve babaya 17.12.2007 tarihinde 21.341,00 TL ödendiğini belirterek baba ... için 30.000,00 TL maddi 25.000,00 TL manevi, anne ... için 30.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi, kardeş ... için 15.000,00 TL maddi 15.000,00 TL manevi, kardeş ... için 15.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi, amcaları ... ve ... için 10.000,00'er TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi vererek faiz başlangıç tarihi olarak kaza tarihinden itibaren faiz talep ettiklerini bildirmiştir.
Davalı ...Ş vekili, davalı ... vekili ve davalı ... davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece,davanın kısmen kabulüne, davacılardan ... ve ...'ın maddi tazminat talepleri yönünden; 31.882,25 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan 01/05/2007 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacılardan ... ve ...'ın maddi tazminat taleplerinin reddine,manevi tazminat talepleri yönünden davacılardan; ...'ın 15.000,00 TL, ...'ın 15.000,00 TL ...'ın 7.500,00 TL ...'ın 7.500,00 TL ...'ın 2.000,00 TL ...'ın 2.000,00 TL manevi tazminat taleplerinin kabulü ile olay tarihi olan 01/05/2007 tarihi itibari ile hesaplanacak yasal faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalı ... ve ... vekili tarafından ve süresi geçirildikten sonra katılma yolu ile de davacılar vekili ile davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacılar vekiline mahkeme hükmünün 02.09.2015 tarihinde, davalıların temyiz dilekçelerinin 01.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği; davacı vekilinin 13.10.2015 havale tarihli dilekçesi ile hükme ilişkin itirazlarını ileri sürerek yerel mahkeme kararını katılma yoluyla temyiz ettiği, davalı ... vekiline ise, mahkeme hükmünün 28.08.2015 tarihinde, davalıların temyiz dilekçelerinin ise 30.09.2015 ve 20.10.2015 tarihlerinde tebliğ edildiği; davalı ... vekilinin 09.12.2015 havale tarihli dilekçesiyle hükme ilişkin itirazlarını ileri sürerek yerel mahkeme kararını katılma yoluyla temyiz ettiği anlaşılmış olup, davacılar vekilinin ve davalı ...Ş. vekilinin temyiz dilekçelerinin, HUMK'un 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre ve HUMK'un 433. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra temyiz defterine kaydedildiği anlaşıldığından, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, davacılar vekilinin ve davalı ... vekilinin süresinden sonra yaptıkları (katılma yolu ile) temyiz istemlerinin reddi gerekmiştir.
2-6100 sayılı HMK geçici 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verilmiş olup davacılar ... ve ... lehine hükmedilen 2.000,00'er TL manevi tazminat miktarları yönünden karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ...’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalılar ...'in ve davalı ... vekilinin temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar ...'in ve ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün, davacılar Hayrünnisa, Yavuz, Hayati ve ... lehine hükmedilen manevi tazminatlar yönünden onanmasına karar vermek gerekmiştir.
4-Dava,trafik kazası sonucunda ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece destekten yoksun kalma zararının belirlenmesi için bilirkişi heyet raporu alınmış, 10/06/2014 tarihli raporda ... 1980 yaşam tablosu ve...ormülü esas alınarak hesaplama yapılmış olup bu rapor hükme esas alınmıştır.
... yerleşik uygulamalarına göre desteğin ve destek ihtiyacı olanların muhtemel yaşam süreleri belirlenirken ...Et – ... (...) yaşam tablosu esas alınmalıdır. Ayrıca, destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar da bilinen son gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanmalıdır (YHGK., 28.06.1995 tarih, 1994/9-628 Esas, 1995/694 Karar).
Bu maddi ve hukuksal olgularak göre dosya kapsamında alınan raporun açıklanan hesaplama tarzına uygun olmadığı ve belirtilen yönteme uygun olarak yapılmayan hesaplamayı içerir bilirkişi raporunun hükme esas alınması ve yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
5-Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
Somut olayda destek ... 12 yaşında ve 6. sınıf öğrencisi iken vefat etmiş olup, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda müteveffanın (destek) geliri hesaplanırken, mütevefanın en az ... okul düzeyinde eğitim alacağı kabul edilmiş ve buna göre de desteğin gelirinin asgari ücretin 3.563 katı olduğu değerlendirilerek bu miktar üzerinden tazminat hesabı yapılmış ise de, vefat tarihinde henüz 12 yaşında ve ortaokul 6. Sınıf öğrencisi olan desteğin asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği kabul edilerek bu doğrultuda hesap yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde asgari ücretin 3.563 katı esas alınarak yapılan hesaba göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalı ...Ş. vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçelerinin süre yönünden, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'in ve davalı ... vekilinin temyiz dilekçelerinin, davacılar ... ve ... lehine hükmedilen manevi tazminatlar yönünden mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'in ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün davacılar ....ve ... lehine hükmedilen manevi tazminatlar yönünden ONANMASINA, (4) ve (5) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ...'in ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 584,44 TL kalan harcın temyiz eden davalılar ... ve ...'ndan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ...Ş'ye geri verilmesine 20/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.