1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

17. Hukuk Dairesi 2015/18270 E. , 2018/10284 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
17. Hukuk Dairesi 2015/18270 E. , 2018/10284 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, 16.05.2010 günü davalı ...’ın sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken müvekkillerinin çocuğuna çarpıp ölmesine sebep olduğunu, trafik kazasında ölen davacıların çocukları ...’ın 05.09.1994 doğumlu olup Çok Amaçlı Diş Protez Laboratuarında teknisyen olarak asgari ücretle çalıştığını, davanın 6100 sayılı Medeni Yargılama Usul Yasasının 107. maddesine göre belirsiz alacak davası olarak açıldığını, müvekkili anne için 50,00 TL ve babası için 50,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden temerrüt tarihinden itibaren faizi ile birlikte sorumlulardan alınarak davacılara verilmesine, sorumluluğun derecesine ve maddi zararın kapsamına göre her bir müvekkili için 50,00 TL olmak üzere toplamda 100,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte işleten veya sürücüden tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesini talep etmiş, 31.03.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile destekten yoksun kalma tazminatı talebini, anne ... için 49.614,00 TL, baba ... için 49.614,00 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/463 Esas sayılı dosyasında maddi vakaların ve tanık beyanları, bilirkişi raporu vb. deliller toplanarak davacıların murisinin asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, Yargıtay'ın görüşü doğrultusunda Ceza Mahkemesi kararının Hukuk Mahkemesini bağlamayacağının bilindiğini, ancak Yargıtay'ın görüşünün Hukuk Mahkemesinin Ceza Mahkemesinde tespit edilen maddi olgularla bağlı olacağı yönünde olduğunu, bu nedenle Ceza Mahkemesinde tespit edilen maddi olguların hukuk hakimini bağlayacağı karinesi gereğince yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olsa bile raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi gerektiğini, davacı tarafından 16 yaşındaki çocuğun teknisyen görevi ile çalıştığı iddia edildiğini, diş teknisyeni olabilmek için çocuğun eğitiminin tespiti gerektiğini, müteveffanın 16 yaşında teknisyen olarak çalışması hayatın genel akışına aykırı olduğunu, sadece işyerinden alınacak bir belge ile ispatını kabul etmediklerini belirterek, olayın meydana gelmesinde davalı ... şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması nedeni ile açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., 16.05.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasına davacıların çocuğu müteveffa ...’ın neden olduğunu, ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/463 Esas sayılı dosyasından yapılan yargılamada ve bu dosyadan alınan bilirkişi raporları ile müteveffanın %100 kusurlu olduğunun ortada olduğunu, kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusuru olmadığından, davacıların maddi manevi tazminat taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, ...’ın yaşı göz önünde bulundurulduğunda 16 yaşındaki bir insanın eğitim ve öğretim süresi dikkate alındığında diş teknisyeni olmasının mümkün olmadığını, aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinin ...A.Ş. tarafından yapıldığını, poliçede 150.000,00 TL'lik teminat olduğunu, tazminatın sigorta şirketinden talep edilmesi gerektiğini belirterek, kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davacılar tarafından açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına 07/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.