3. Hukuk Dairesi 2018/6441 E. , 2018/13148 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

3. Hukuk Dairesi 2018/6441 E. , 2018/13148 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

.

Taraflar arasındaki tapu iptal tescil - ...... davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ...... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı ,..., ......... caddesi 2028 ada 1...... sayılı taşınmazın tapuda ......... ......si adına kayıtlı olduğunu, bu taşınmazın 1997 yılından bu yana ...... sınırları, 1995 yılından beri de gecekondu önleme bölgesi içinde olduğunu, tapuda beyanlar hanesinde zilyet görünen kişilere 25.000,00 TL(eski TL) ödenmek suretiyle zilyetliklerinin kendilerince satın alındığını, 1997 yılından beri .........in kullanımında olduğunu, bu yerin 3.685,00 TL (eski TL) tahsis bedeli ile kendilerine satıldığını ve bedelinin ......sine ödendiğini, ayrıca ......ye çeşitli zamanlarda 640,00 TL (eski TL) emlak vergisi ödendiğini,burada ......den alınan geçici ruhsatla hazır ......... fabrikası kurduklarını, ............si adına 1992 yılından beri şerhsiz olan......in üzerine 31.01.2006 tarihinde ............Müdürlüğü tarafından idari yolla 2/B şerhi konulduğunu ileri sürerek,......in malikleri adına olan kaydının iptali ile davacı ......... adına tesciline,......in 2/B şerhinin ve hacizlerin kaldırılmasına; bunun mümkün olmaması halinde her bir malikin 1997 yılı itibarı ile davacıya uğratmış olduğu zararların bu güne kadar uyarlanması sonucu bulunacak tutardan dava değeri üzerindeki kısma ait hakları saklı tutularak davanın kabulüne ve zararların tazmin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı .........,zamanaşımından davanın reddi gerektiğini,kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak,davanın reddini istemiştir.
Davalı ......,zamanaşımından davanın reddi gerektiğini,kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini,ilgili tahsis kararının iptal edildiğini savunarak,davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın reddine yönelik olarak verilen kararın temyiz edilmesi neticesinde Yargıtay 20.H.D.’nin 10.12.2013 tarih ve 2013/4619 E.- 2013/11412 K. sayılı ilamı ile’’... ...... istemi yönünden,dava konusu taşınmazın, 1997 yılında davalı ...... tarafından davacı .........e satılarak, zilyetliğinin devir ve teslim edildiği, .........çe üzerine ......... üretim tesisi yapılarak kullanıldığı, ayrıca, tapu kaydının beyanlar hanesinde kullanıcı olarak isimleri bulunan gerçek kişilerden de zilyetliklerinin devir ve teslim alındığı,bu nedenle, davacı .........in zilyetliği devam ettiği sürece taraflar arasındaki zamanaşımı süresinin işlemeyeceğinden ...... istemi yönünden işin esasına girilmesi gerektiği,yine dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca nitelik yitirdiği gerekçesiyle orman sınırı dışına çıkarıldığı anlaşıldığına göre, 26.04.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanun uyarınca davacı ......... yararına işlem yapılıp yapılmadığının da araştırılması gerektiği, davalı .........nin taraf sıfatının bulunmadığının da ...... davası yönünden nazara alınması gerektiği...’’ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ise;mahkemenin 2010/470 esas -2011/301 karar sayılı kararında tapu iptal ve tescil davası açısından verilen red kararının Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 2013/4619 esas -2013/11412 karar sayılı karar ile onandığı anlaşılmakla, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına;davanın ...... talebi yönünden kabulü ile,38.713,28 TL'nin 15/11/2006 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile davalı ......den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm davalı ...... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalı ...... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- HMK 26.maddesi hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır.
Açılan bir davada hakim istenilenden fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.
Somut olayda;davacı dava dilekçesini 29.325,00 TL üzerinden harçlandırmış ve dava değerini bu miktar ile sınırlamış iken,mahkemece talebi aşar şekilde 38.713,28 TL üzerinden hüküm kurulması ve yine davacının dava dilekçesinde faiz talebi bulunmamasına rağmen hükmedilen miktara faiz yürütülmesi doğru görülmemiştir.
3-Bundan ayrı,davacı ......... yargılama sürecinde kendisini vekil ile temsil ettirmemiş olmasına ve temyiz aşamasında davacı vekili tarafından sunulan vekaletnamenin de ,bu vekilin yargılama sürecinde görev yapmamış olması da dikkate alındığında vekalet ücretine hak kazandırmayacağına göre,davacı lehine 4.608,46 TL vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla, mahkemece davacının dava dilekçesindeki talebi ile bağlı kalınarak ve faiz talebi olmadığının gözetilmesi, davacının kendisini yargılamada vekil ile temsil ettirmediğinden vekalet ücretine hak kazanamayacağı da dikkate alınmak suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ...... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı ...... vekili yararına bozulmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön